Korona virüs salgını başladığından beri kısıtlamalar, hastalanan insan sayısına bağlı olarak da artarak devam etti.
Sorunun çözümü tabi ki, maske, mesafe ve temizlikten geçiyordu.
Aşı olsanız da, olmasanız da.
Hasta olmamak için, ölmemek için başka çareniz de yok.
Ancak gel gelelim ki, hastalanmaktan, ölmekten, bulaştırıcı olmaktan korkmayanlarla mücadele etmek de maalesef güvenlik güçlerine düştü.
Caddeleri, sokakların denetimin daha sık olunca, bu korkmayan ama topluma korku salanlar kendi küçük akıllarıyla, sahillere, kırsal kesime kaçarak, orada özgürce, topluca her türlü işlerini yapacaklarını düşündüler.
Ancak evdeki hesap, çarşıya uymadı.
Daha doğrusu çarşıdaki hesap eve uymadı.
İzmir İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, kısıtlamadan kaçacak delik arayan, hastalanmaktan, ölmekten ve bulaştırıcı olmaktan korkmayanlara göz açtırmadı ve açtırmıyor da.
Geçtiğimiz günlerde jandarma ekipleri villaya baskın yaptı. Villa da tam 52 korkmayan korkak, kısıtlamalara uymayan zeki insan buldu.
Yasaları çiğnedikleri için her biri hakkında yasal işlem yaptı ve idari para cezasını da peşin peşin kesti.
Şehirden kaçarken, kısıtlamasız yaşamak isterken jandarmanın titiz çalışmasına takılanlar ise, zeki olduklarını değil, jandarmanın daha zeki olduğunu karşılarında gördüklerinde anladılar.
Bu 52 kişinin yediği ceza herkese örnek olsun.
İzmir İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, sahilleri ve kırsal kesimi didik didik arıyor ve takip ediyor.
Sanmayın ki, giderseniz kısıtlamalardan kurtulursunuz, giderseniz istediğinizi yapabilirsiniz, giderseniz size kimse bir şey yapamaz, sizi kimse bulamaz.
İzmir İl Jandarma Komutanlığı gibi ekipler çalışır, araştırır, bulur, yakalar ve gereğini yapar.
Sonra parası giden, hevesi giden, keyfi gidenlerden olmayın!
Kısıtlı şehirden kaçarak bir yerde toplanmak zeki insanların işi değil!