Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı, AB üyelik sürecini, vize serbestisi ve Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi konusunda İhlas Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin AB’ye katılım müzakerelerinin Müzakere Çerçeve Belgesi kapsamında 35 fasıl üzerinden yürütüldüğünü söyleyen Kaymakcı, şu anda 16 fasılın müzakereye açıldığını bir tanesinin geçici olarak kapatıldığını belirtti.
Türkiye’nin müzakere sürecinin başından itibaren siyasi saiklerle sekteye uğratıldığını ifade eden Kaymakcı, “Türkiye-AB ilişkileri, ülkemizin AB üyelik süreci ve ilişkilerin genel seyriyle doğrudan ilgisi bulunmayan konular nedeniyle engellemelerle karşılaşırken, bazı AB üyeleri, Türkiye ile ikili sorunlarını ve çıkar çatışmalarını kendi lehlerine çözmek üzere, AB platformunu ülkemize karşı kullanmaktadır. Bununla birlikte Türkiye hâlihazırda AB’ye aday ülke statüsünü korumaktadır” dedi.
AB üyeliği yolunda katılım sürecine bağlılığı koruduklarını dile getiren Kaymakcı, “Türk halkının çok büyük bir kesimi de AB üyeliğini ve üyelik sürecimizi destekliyor ve yararlı görüyor. Bu çerçevede, bir aday ülke olarak sorumluluklarımızı yerine getirmeye ve AB ile ilişkilerimizi üyelik perspektifi çerçevesinde ilerletmeye kararlıyız” değerlendirmesinde bulundu.
"72 kriterden 66’sı tamamlandı"
Bakan Yardımcısı Kaymakcı, AB ve Schengen ülkelerine vizesiz seyahati amaçlayan Vize Serbestisi Diyaloğuna yönelik çalışmaların sürdüğünün altını çizerek, Vize Serbestisi Yol Haritasındaki 72 kriterden 66’sının tamamlandığını söyledi. Çalışmalara, “AB ile Vize Serbestisi Diyaloğu Süreci” Cumhurbaşkanlığı Genelgesi çerçevesinde devam edildiğini bildiren Kaymakcı, “Pandemi sürecinde, alınan önlemler kapsamında çalışmalarımızı sürdürdük, pandemi sonrası dönemde de sürecin neticelenmesi için ilgili kurumlarımızla dayanışma ve süreklilik içinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Geçtiğimiz dönemde, kalan kriterlere yönelik çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Geri kalan 6 kriteri tamamladığımızda özgürlükler ve kişisel verilerin korunmasının güçlendirilmesi gibi pek çok alanda önemli reformlar da hayata geçirilmiş olacaktır“ diye konuştu.
“GB’nin güncellenmesi her iki taraf için de bir ihtiyaç”
Gümrük Birliği (GB)’nin yalnızca Türkiye ekonomisine değil, AB ekonomisine de ciddi katkılar sunduğunu anlatan Kaymakcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye-AB GB, ülkemizi tam üyeliğe taşıyacak bir aşama olarak tasarlandığı için, esasen klasik bir gümrük birliğinin ötesinde hükümler içermektedir. Ancak üyelik sürecinin beklenen seyirde gerçekleşmemesi, mevcut GB'nin asimetrik yapısı nedeniyle yaşanan uygulama sorunlarının etkisinin her geçen gün artması ve kapsamının yeni nesil ticaret ortaklıklarına kıyasla sınırlı kalmış olması sebepleriyle, mevcut GB’nin güncellenmesi her iki taraf için de bir ihtiyaç halini almıştır.” GB’nin güncellenmesi süreci hakkında bilgi veren Kaymakcı, “24-25 Haziran 2021 tarihli AB Liderler Zirvesinin Sonuç Bildirisinde ise, teknik düzeydeki çalışmaların başlatılmasının not edildiği belirtilmiş ve GB’nin, tüm üye ülkelere uygulanmasını sağlayacak şekilde, işleyişindeki mevcut zorlukların ele alınması gerektiği hatırlatılmıştır. Ayrıca, söz konusu yetkinin Konsey tarafından AB Liderlerince sunulacak ilave rehbere tabi olarak kabul edilebileceği belirtilmiştir” şeklinde konuştu.
Haziran Zirvesinde somut bir karar çıkmadığını söyleyen Kaymakcı, “Hâlihazırda Komisyon’un müzakerelerin başlaması için Konsey’den yetki alması beklenmektedir. Bu arada iki yıllık bir aradan sonra Türkiye-AB Gümrük Birliği Ortak Komitesi, Temmuz ayında toplanmış, mevcut karşılıklı ticari engelleri ve GB’nin güncellenmesi beklentisini ele almıştır” değerlendirmesini yaptı.