Yağmurlar yağıyordu, güneş saçlarının ardından bize gülümserken
Gökkuşakları çıkıyordu gözlerinin irisinden
Gözlerinin en parlak renklerini gözlerime bırakıyordun
Bir kuş misali mutluluktan uçuyordum
Ben gözlerinden hülyalara dalıyordum.
Bir gökkuşağından bir gökkuşağına hülyalar
Dindi yağmurlar ve bize kalan gözlerimizin ıslaklığı
Gitti bulutlar ve bize kalan toprağımızın ıslaklığı
Islak ıslak bakışlar bıraktık birbirimize.
Hani güzel şeyler çabuk biterdi ya
Hani hiçbir mutluluk sonsuza kadar sürmezdi ya
Çabuk söndü gözlerimizdeki gökkuşakları.
Sen güneşten yüzünü alırken
Çabuk söndü içimize ektiğimiz bütün umutlar
Hani fazlası zarar ya her şeyin
Sanırsam fazlaca yağmurlar suladı toprağımızı
Hasadı gelmeden ekinlerimizin başağı boy vermeden
Hiçbir mahsulü toplayamadan
Hiçbir şey yapamadan tarlamızın kurumasını izledik
Mutluluk sarhoşuydum sanırsam
Ben boy verdiğimi sanıyordum gözlerinde bir buğday tanesi gibi
Gözlerinden güneşleri toplarken
Işıltısı ve sıcaklığı vuruyordu yüzüme
Kamaşmıştı gözlerim kamaşıyordu bakışlarım.
Önümdeki taşları göremedim
Bir mahsulün ardındaki anızlar yanıyordu
Dizlerim kanıyordu ve bizde kalmıştı en sert düşüşler
Dizlerim kanamıştı ve peşinden gözlerim kanlanmıştı.
Doğrulduğumda her yer sisli ve kapkara bulutlar gökyüzünü sarmıştı.
Fırtına öncesi sessizlik ve peşinden her şeyi ters düz eden bir kasırga
Kapkara bulutlar sarmıştı gökyüzümü ve sen kayıp.
Sen yoktun artık gözlerimde ben eksik.
Göremedin gözlerimin buğusunu umursamadın sızısını
Sanırsam anlayamadın ağrısını anlayamadın acısını.
Gözlerinin içinden geçiyordum ve sırılsıklamdı her yer.
Umursamadın ve bende hiç seslenmedim.
Rahatsız etmedim bu kez ben sessizce gidiyordum
Bu kez ben bildiğim en derin sessizliğe gidiyordum
Bereketsiz topraklarda kalmaktansa
Issız hülyalar diyarına göç ediyordum.
Yüreğimde göçmen kuşların yorgunluğu
Ve yüreğimden uçup giden göçmen kuşlar.
Gürültüsüz, patırtısız, kavgasız.
Tek bir kelime sarf etmeden kızıştırmadan közleri
Terk ediyordum toprağımı ve talan olmuş tarlalarımı.
Ben aslında sana yağmurlarımı yağdırıyordum her kanat çırpışımda
Sen beni görmüyordun ve ben kuşların baktığı yerden
Sana bakıyordum yükselirken göğe
Ta ki sen ve içimi ısıtan her şey bir nokta kadar kalana dek.
Kalbimin sıkışması ve daralması,
Tek nefes ve kısadan ağrısı
Virgülle devam ediyordum ben.
Ve bildiğim en sessiz imla işareti.
Noktayla vazgeçiyordum senden ben.
Kanat çırpışlarım yorgun kollarım.
Üzerinden ve senden geçiyordum.
Sessizce geçiyordum gözlerinden
Gözlerim gözlerinden vazgeçerken.
Göçmen kuşların sesleri içimde ve
Sessizce çığlıklar bırakıyordum sana
Sessizce çığlıklar bırakıyordum gözlerine
Gözlerim gözlerinden vazgeçerken.
Sessizce çığlıklar bıraktım sana ve sessizce vazgeçişler.
Ve bildiğim en keskin imla işareti noktalar bırakıyordum sana ben.