YAKIYORLAR! YANIYORUZ! KORUYAMIYORUZ!

Ali Eyce yazdı...

83 Milyon 461 Bin!

Türkiye’nin nüfusu.

Her bir insanı kontrol etmemiz, her bir insandan aynı zekâyı, aynı düşünceyi, aynı davranışı ve aynı sonucu beklememiz doğal olarak mümkün değil!

Nasıl kucağımızdaki çocuğu her yaşta koruyamaya çalışıyorsak, nasıl bahçemizdeki çiçeği her zaman suluyorsak, nasıl yakınımızdaki can dostumuzu beslemeye çalışıyorsak, sadece yaşadığımız çevre ve coğrafya için değil dünyanın geleceği için kurduğumuz, yaşattığımız ormanlarımızı da korumasını bilmemiz gerekiyor!

İki gündür Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yangınlar çıktı ve her bir yerden yanan ağaçların, ölen canlıların hallerini içimiz yanarak izliyoruz.

Tarihler 28 ve 29 Temmuz olduğunda, bir ülkenin her bir farklı yerinde yangınların aynı gün diliminde çıkması tabi ki, bir şüphe, bir kuşku ve bir saldırının ürünüdür.

Sorun bu saldırını olması veya olmaması değil!

Sorun, bu saldırının olduğu, olacağı ve olabileceği ormanlarımızı ne kadar koruyoruz!

Bir yerden başka bir yere giderken, yolun güzergahı ormanı tam ortasından geçiyordu. Sağda, solda tabelalar vardı. ‘Dikkat ateş atmayın ve yakmayın, yangın tehlikesi var!’

Ateş derken, elinizdeki bir top ateşinden bahsetmiyorlar, ola ki sigara kullanıyorsanız onu atmayın diyorlar.

Ateş derken, kısa bir mola verip, ormanın tam göbeğinde, mangal ateşi yapıp, keyif yapmayın diyorlar.

Yani ormanlarımızı bu kadar yüksek risk altında bırakıyoruz!

Otoban yollar dikkat ettiniz mi?

Adına uygun şekilde yapılırlar. Otobana sadece araçlar girer. Başka hiçbir canlı giremez. Çünkü yolun sağı da solu da tellerle kaplıdır. Bir tek giriş yeri, bir tek çıkış yeri vardır. Oradan da sadece araba ve arabadaki insanlar girer. Yani şöyle yayan olarak otobanda bir yürüyüş yapayım diyemezsiniz. Hatta arabanızda otobanda gitmeyin, durmayı da yapamazsınız, yaparsanız otoban polisi gelir ve sizin sorununuzu ne olduğunu, neden kurallara uymadığınızı sorar, yardım eder, yolu açık hale getirir.

Ormanlarımız da dikkat ettiniz mi?

Adına uygun şekilde yapılırlar ama içine girmek isteyene kimse dur demez. Onun girmesini engelleyecek bir şey de yoktur. Hatta bir şekilde engellenmeden girdiğiniz ormanda, ‘Ne yapıyorsunuz, ne ediyorsunuz’ diyen de yoktur. Olsa bile tesadüfen oradan geçen bir görevli olabilir.

Havalar ısındığında özellikle orman yangınlarında artış olması, her yerde bir anda yangının başlaması doğanın bir cezası olmadığını düşünürse, korumasız bıraktığımız ormanların en azından havalar ısındığında korumu tedbirlerini en yüksek seviye de olmalı. İnsan ve teknoloji unsurları birlikte kullanılarak bu seviye bu sıcak havanın geçiş zamanında en azından yüksek seviyede olmalı.

Kim yakıyor, neden yakıyor, neden yanıyor sorusundan daha çok sorulması gereken soru, neden koruyamıyoruz olmalı?

Koruyamadığımız ormanlarımızı, kim olduğunu bilsek de, neden olduğunu bilsek de, nasıl olduğunu bilsek te birileri hep yakacaktır, yakmaya çalışacaktır!

Yani, her zaman 4’den 2 çıktı mı, 2 kalır!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri