Siyaset kurumu bir ülkenin hem şimdi, hem de gelecekteki varlığının, var olmasının tek yoludur.
Ülkenizde iyi siyasetçiler yetiştirebiliyorsanız, bugün olduğu gibi yarına da güvenle bakabilirsiniz.
Bakın dünya devletlerinin en güçlü olanlarına ve en güçsüz olanlarına.
Doğal şartları bir kenara koyun, ülkesindeki insanları çölde mutlu edebilen siyasetçileri de görürsünüz, dağda mutlu edenleri de.
Peki, siyasetçi nasıl yetişiyor sorusuna gelince de, işte onun öyle okulu, mokulu yok.
Siyasetçi olmaya karar veriyorsunuz, bir partiye üye oluyorsunuz, sonra o partinin herhangi bir organında, her hangi bir görevi, her hangi bir etiketle alıyorsunuz, oluyorsunuz siyasetçi.
Ne okuduğunuz okulun bir önemi var, ne yaptığınız işin, ne de nasıl bir karaktere sahip olduğunuzun.
Zaman içinde siyaset yolunuz düz çıkarsa, gidebildiğiniz yere kadar siyaset merdivenlerini makam ve etiket alarak çıkarsınız, yolunuzda bir hatanız, bir kusrunuz olursa da siyasetin içinde elinizi ayağınızı çekmek zorunda kalırsınız.
Siyasetçinin yuvarlak cümleler dediğimiz, ucu açık, söz vermemekle beraber elinden geleni yapacağına dair sözlerini duyarsınız bilin ki o siyasetçi gerçekten dürüsttür.
Çünkü yapamayacağı söz veremediği gibi, sizin beklentiniz olan umudunuzu da yok etmek istememektedir.
Elinden geleni yapacak olmasını ‘Söz veriyorum yaparım’ deyip, sallamayacak kadar da onurludur.
Ama bir tür siyasetçi var ki, onun ne sağına geçin, ne soluna, arkasından hiç yürümeyin, önünde ne var diye da sakın ola bakmayın.
Yalan söyleyen siyasetçi.
Yalan söyleme hastalığı siyasete girmeden önce zaten vardır bu kişiliklerde, onlar en rahat yalanı siyasetin içinde söylenebiceğini düşünerek zaten siyasete giriş yaparlar.
Söylediği, söz verdiği hiçbir şeyi yapmaması durumunda hesabını o an soramayacak insanların var olması, onun yalan söyleme cesaretini de arsızca arttırır.
O kadar ki, hani bir halk deyimi vardır ya ‘Allah bir dediğine dahi inanmam’ işte tam o kıvamda siyaset yaparlar.
Geliyorum dediğinde aslında gelmiyor, biliyorum dediğinde aslında bilmiyor, yaparım dediğinde aslında yapamıyor, evet dediğinde aslında hayır diyecek kadar kıvamı koyu yalancı durumdadırlar.
Bu tür insanları siyasetten ayıklamak önce siyasetin içinde dürüst ve onurlu olarak bulunanların, sonrasın da o siyasetçinin yalan söylediğini bilen seçmenlerin işi.
Yalancının mumu yatsıya kadar, siyasetçinin mumu ise seçime kadar yanar!
İyi haftalar.