Rahmetli ünlü müzik sanatçımızı Kayahan Açar ne güzel söylemiş.
"Ben Anadolu çocuğuyum,
Biraz da deli dolu.
Kızdı mı, dünyaya yakarca bakan,
Sevdi mi, içinde ormanlar yanan.
Tek tabanca, yalansız çıkmış yıllardan,
Yılandan korkmam yalandan korktuğum kadar.
Benim bu âleme aklım ermiyor."
Siyasetin gündemi sıcak olunca biz gazetecilerin gündemi de sıcaklardan oluyor doğal olarak.
AK Parti Karabağlar İlçe Başkan Aday Adayı olarak ismini ilk açıklayan Harun Akdağ, telefonla beni aradı.
Hali hazırda, geçmiş dönemde atandığı gibi AK Parti Karabağlar İlçe Başkanı olarak görev yapan Hüseyin Uzun'dan, kongre sürecinde Başkan Aday Adayı olduğu için delegelerin listesini istediğini, Uzun'un da soyadı gibi uzun değil gayet kısa cevapla, "Genel Merkezin, İl Başkanı Bilal Saygılı'nın kesin talimatı var. Delege listesini kimseye veremiyoruz" dediğini söyledi.
Delege listesine, yani kongrede oy kullanacak ve oyuna talip olduğu insanların kim olduğunu bilememezlik içinde kalan Akdağ, doğal olarak aday adaylığından vazgeçtiğini açıkladı.
Ardından bir başka İlçe Başkan Aday Adayı Emrullah Kavuz'da benzer durumla karşılaştığını sosyal medya hesabından, AK Parti Karabağlar İlçe Başkanlığı'ndan, İlçe Başkanı Hüseyin Uzun'un oturduğu makam odasının önünden video- açıklama yaparak anlattı.
Kavuz'da, sosyal medya hesabında paylaştığı, Başkan Uzun'un makam odasının kapısının önünde, Başkan Uzun'un da duyacağı şekilde bağır bağıra söyledi: "Başkanla görüştüm, delege listesini istedim. İl Başkanımız Sayın Bilal Saygılı'nın talimatı üzerine delege listesini kimseyle paylaşamayacaklarını söyledi. Kendi belirlediğiniz delege listesiyle gireceğiniz kongrede kimden, neden korkuyorsunuz" dedi
Kavuz, Akdağ gibi pes etmemiş olsa gerek ki, "Kongrede görüşürüz" diyerek ek bir meydan okumayı da açıklamasını ilave etmiş.
İki başkan aday adayı, bir başkan arasında geçen bu konuşma ve içeriğinde AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı olunca doğal olarak bütün gazeteciler gibi biz de sayın Saygılı'yı arayıp, durumu anlatıp, ne olduğunu, ne olmadığını öğrenmeye çalıştık.
Başkan Saygılı, "Kongre sürecine dair kesinlikle hiç bir talimatım olmadığı gibi, kongre sürecine müdahelemin olması da söz konusu değil. AK Parti olarak demokratik şekilde kongrelerimizi yapmak ve İzmir olarak güçlenerek kongrelerden çıkmak gayreti içerisindeyiz" dedi.
Başkan Saygılı şu notu ise üstüne basa basa söyledi: "Hiç bir ilçe başkanımın kongrede başkan adayı olması dahi garanti değildir."
Buradan bir tek sonuç çıkıyor ki bu AK Parti için, İzmir için, Karabağlar için çok ama çok önemli.
AK Parti İlçe Başkanı Hüseyin Uzun'un delege listesini vermemek için söylediği söylemin yalan olduğu.
Onu söyleminin yalan olduğunu ise dolaylı olarak söyleyen, bizzat adının karıştırılarak söylenenlere açıklama getiren AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı!
AK Parti Karabağlar İlçe Başkanı Hüseyin Uzun, bu yalandan sonra 12 Eylül'de yapılacak kongrede başkan adayı olarak gösterilirse, o kürsüye çıktığında muhtemelen karşısında kongre sürecini takip etmek üzere İl Başkanı Saygılı veya onu temsilen yönetiminden birileri oturduğunda, "İl Başkanım Bilal Saygılı'nın ismini kullanarak kongre sürecinde başkan aday adayı olanlardan ve tüm AK Parti Karabağlar teşkilatından yalan söylediğim için özür diliyorum" diyebilecek mi?
Özürü kabul edilir veya edilmez o ayrı bir durum!
'Özürlü Başkan' olarak devam eder mi, etmez mi o ayrı bir durum!
"Ben yalan söyledim, sizler yalan söylemeyin" diye AK Parti Karabağlar'da teşkilata öneride bulunur mu, o bambaşka bir durum!