Tüketicilerin yeni bir akıllı telefon seçerken ilk baktığı özelliklerden biri de kamera oluyor. Telefonun kaç kamerası var, hangi lensi kullanıyor, düşük ışık performansı nasıl gibi sorular tercih sırasında hayati önem taşıyor. Buna karşın, her kullanıcı profesyonel bir fotoğrafçı olmadığı için yapılan çekimlerden tam performans almak mümkün olmuyor. Işık ayarı, fotoğraf netliği, beyaz dengesi ve daha pek çok etken, özel anları ölümsüzleştirmek isteyen kullanıcıların önüne adeta karmaşık bir matematik denklemi çıkarıyor. Peki, kullanıcıların teknik detaylara takılmaksızın, sadece içinde bulundukları ana ve kadraja sığdırmak istedikleri objelere odaklanmaları nasıl mümkün olur?
Yapay zeka teknolojileri tam olarak bu noktada devreye giriyor. Akıllı telefonların teknolojik evriminde artırılmış gerçeklik gibi görüntüleme yeteneklerinden sonra sırada yapay zeka (AI) var. Sahne algılama, beyaz dengesini sağlama ve objeyi öne çıkarma gibi pek çok işlemi kullanıcı adına gerçekleştiren yapay zeka teknolojisi, fotoğraf çekmeyi yeniden bir keyif haline getiriyor. İşin teknik teferruatını akıllı telefonun sahip olduğu yapay zekaya bırakan kullanıcılar, tümüyle o ana ve yakalamak istedikleri poza odaklanabiliyor.
Tüketici bir sonraki cihazında yapay zeka istiyor
Kullanıcı deneyimini bu denli iyileştiren yapay zeka teknolojisi, tüketiciler için kısa sürede vazgeçilmezler arasına girmeyi başardı. Tüketiciler 2018 yılı ve sonrasında, kendileri yerine karar verip işlem yapabilen yapay zeka destekli mobil cihazlar istiyor. Yapay zekanın tümüyle yeni bir kullanıcı deneyimi sunarak, cihazın sahip olduğu yetenekleri bir üst seviyeye çıkardığı özelliklerin başında fotoğrafçılık gelirken, yeni modellerde pil ömrünü uzatan, ekranı ve ses seviyesini bulunduğu ortama göre düzenleyebilen ileri seviye işlevler de yer alıyor.
Akıllı telefon kullanıcıların her zaman daha iyisi için arayışta olduğunu hatırlatan Asus Türkiye Sistem iş Birimi Ülke Müdürü Özge Kılıç Güler, “Tüketici artık satın alacağı cihazda sadece donanımsal özelliklere bakmakla kalmıyor. Bir akıllı telefonun yazılımsal becerileri de tercihte rol oynuyor. Yazılımla sağlanan işlev ve özelliklerin başında ise yapay zeka geliyor.” diye açıklıyor.
Fotoğraf çekmek zahmet olmaktan çıkıyor
Çekim anındaki yanlış ayarlamalar veya hatalı pozlama nedeniyle bulanık, kalitesiz ya da karanlık fotoğraflarla karşılaşmak istemeyen kullanıcılar, yapay zekadan faydalanarak her zaman en iyi koşullarda çekebiliyor. Özge Kılıç Güler, “ASUS olarak yapay zekayı kullanıcılar için bir asistana dönüştürdüğümüz Zenfone 5Z, fotoğraf çekimi esnasında portre, yiyecek tabağı, kedi, köpek, gökyüzü, gökyüzü, okyanus ve gece görüşü gibi 16 farklı sahneyi ayırt edebiliyor. Tespit ettiği sahneye en uygun renk doğruluğunu, doygunluğu ve beyaz dengesini otomatik olarak yapıyor. Bunun neticesinde yapılan her çekim profesyonel bir fotoğrafçının elinden çıkmış gibi görünüyor.” diyor. Üstelik, yapay zeka teknolojisinin kendini geliştirebilen yapısı, telefon ile çekim yaptıkça, kullanıcının ne tür fotoğrafları sevdiğini öğreniyor ve kameranın ayarlarını sonraki çekimler için otomatik olarak buna uygun şekilde düzenliyor. AI teknolojilerinin düşük ışık çekimlerine uygun güçlü lens, otomatik görüntü sabitleme ve gelişmiş sensörlerle desteklenmesi ise akıllı telefon fotoğrafçılığının bir sonraki evreye geçmesine zemin hazırlıyor.