Yapı Denetim Kuruluşları Birliği İzmir Şube Başkanı Osman Akbaşak'ın yöneticiliğini yaptığı konferansa İzmir İl Çevre Şehircilik Müdürü Selahattin Varan, Mütehhitler Federasyonu (MÜFED) Başkanı Necip Nasır, İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Gürkan Erdoğan ile belediye ve sektör temsilcileri katıldı.
İzmir ve genelinde yapı denetim alanında yaşanan sorunların masaya yatırıldığı konferansta Yapı Denetim Kuruluşları Birliği İzmir Şube Başkanı Osman Akbaşak, hiçbir derneğin tek başına Türkiye'de varolan yapı denetim alanındaki sıkıntıları çözemeyeceğini söyledi.
Birlik olarak yaşanan sıkıntılara bir nebze olsun çözüm ve ortak akıl üretmek için konferansı düzenlediklerini kaydeden Akbaşak, sorunların üstesinden gelebilmek için ilk olarak tarafların gönüllü olması gerektiğini vurguladı.
50 MİLYON METREKARE DÖNÜŞECEK
İzmir İl Çevre Şehircilik Müdürü Selahattin Varan ise İzmir'in dünyanın en riskli 42'nci kenti olduğuna ve bu riskin yüzde 15'inin yaşanabilecek bir depremden kaynaklı oluştuğuna dikkat çekerek, “Maalesef İzmir büyük bir risk altında. İzmir'de 50 milyon metrekarelik dönüşümün gerçekleşmesi lazım. Bundan dolayı yapı denetimle uğraşan mühendis arkadaşlarımızın iş bulamamak gibi bir sorunu yok. Burada önemli olan üstümüze düşen görevi yerine getirmek ve etik kurallar çerçevesinde hareket etmektir” diye konuştu.
TEK SUÇLU MÜTEAHHİT DEĞİLDİR
Müteahhitler Federasyonu (MÜFED) Başkanı Necip Nasır da, kamuoyunda her zaman dile getirildiğinin aksine, kötü yapının tek suçlusunun inşaatı fiilen yapan kişi olmadığını belirterek, güvenli ve yaşanabilir mekanların üretilmesi için her adımın doğru atılması gerektiğine işaret etti. Nasır, “Ülkemizde ne yazık ki; yapının tüm aşamalarında ciddi zafiyetler bulunmaktadır. Sistem çok taraflı sorumlular arasında gerçek sorumluyu yok etmektedir. Faturalar da hep inşaatı yapanlara kesilmekte, zarar gören yapı sahipleri ise zararları ile baş başa kalmaktadır” ifadesini kullandı.
“SİGORTA ETKİN ROL OYNAR”
Tüm eksikliklerine rağmen Türkiye'de “yapıda denetim” sisteminin devreye girmiş olmasının çok ciddi bir adım olarak değerlendiren Necip Nasır, gelişmiş ülkelerde dayanıklı bina üretiminin sorununun çoktan aşıldığını söyledi.
Yapıda Denetim Sorumluluk Sigorta Sistemi'nin yürürlüğe girmesi gerektiğini hatırlatan Nasır şöyle devam etti: “Yapı Denetimi Kanunu’nun beklenen sonucu vermesi, yapı üretiminde rol alan tüm tarafların işlerini hakkıyla yerine getirmelerine bağlıdır. Uygulanan sistemde sigorta güvencesinin bulunmayışı ciddi denetim şirketlerinin piyasadan çekilmesine yol açmaktadır. Sigorta güvencesi dünyadaki benzer uygulamalarda yer almakta, sistemin sürekliliğinde ve kalite üretiminde etkin rol oynamaktadır. Ülkemizde yapı denetim sistemin tam anlamıyla yerleşmesi ve istenen olumlu sonuçları sağlaması için mutlaka sigorta uygulamasının sisteme eklenmesi gerekmektedir. Sistemde sigorta garantisinin yer alması, denetim işlevinin güvenilirliğinin ve ciddiyetinin göstergesi olacaktır. Bu uygulama yapı sahiplerinin hasarlarının en kısa sürede telafisini sağlayacaktır. Ayrıca sigorta, sistemin sorumluluk yüklediği tarafların mesleki ciddiyetlerinin korunmasında en etkin rolü oynayacaktır”
“MERDİVEN ALTI KURULUŞLAR VAR”
Sektörde çok sayıda merdiven altı olarak tabir edilebilecek yapı denetim kuruluşu olduğunu da açıklayan Necip Nasır, bu kuruluşların yeterli fiziki şartlara sahip olmadıklarını belirtti.
Birçok yapı denetim kuruluşu sahibinin yetkisiz girişimciler olduğunu ve bu girişimcilerin bir mühendisin geçim kaygılarından doğan zaaflarını kullanarak diploma kiralama yoluna giderek, yasal olarak denetleme işini yapan tüzel kişi konumuna geldiklerine dikkat çeken Nasır, şunları söyledi: “Yapı denetim işi yapmaya yetkili mühendislerin yetkilerini bir başkasına devretmeleri nedeniyle işin uzmanı olmayan kişiler sektöre girmekte ve yapı denetim sistemi yozlaşmaktadır. Yapı denetçileri bu işi bir ek gelir ve ek iş olarak görmektedirler. Müteahhitler rekabet edebilme şartlarının kaliteden geçtiğinin farkındadır. Denetimde taşıyıcı sistem, elektrik ve mekanik asli unsurlar olarak değerlendirilmeli, tasarım kriterleri, projelendirme ve uygulamadaki denetiminin önemi kadar, kullanılacak malzemeninde kaynağında kontrolü de önemsenmeli, malzeme imalatları kaynağında kontrol edilmeli ve üreticilerde önemli yaptırımlarla karşı karşıya kalmalıdır. Sigorta ayağı olmayan bir yapı denetim sisteminin istenen kalite üretimini sağlaması, yapı kusurlarının sorumlularını ortaya çıkarması mümkün değildir.”