Girişimci ve Güzellik Koçu Selda Gamzeli, yaz aylarının ardından gelen en büyük tehdidin cilt kuruluğu olduğunu ifade ederek, “Genellikle de yaz aylarından sonra cilt sorunları baş göstermeye başlar. Sadece güneş koruyucu kullanmak yaz bakımı için kesinlikle yeterli değildir. Elbette koruyucu kullanmak olmazsa olmazımızdır; ancak yaz aylarında önceliğimiz cilt kuruluğundan cildimizi korumak olmalıdır” diye konuştu.
Ciltte lekelenmeye ve yaşlanmaya davetiye çıkarıyor
Selda Gamzeli, bu durumun ciltte lekelenmeye hatta yaşlanmaya davetiye çıkardığını aktararak, “Yaz aylarında cildimiz sıcak ve güneşin etkisiyle deformasyona uğramaya çok açık ve korunmasızdır. Evet, yaz aylarında cildimizi tehdit eden en büyük problem cilt kuruluğudur. Bu nedenle yaz bitiminde genellikle ciltlerimiz bronzluk ve kuruluğun da etkisi ile daha yaşlı görünebilir. Kış aylarına girmeden önce cildimize gereken nem takviyelerini yapmayı öneririm” ifadelerini kullandı.
Nem takviyesi önemli
Nem takviyesinin önemli olduğunu, nasıl yapılması gerektiğine dikkat çeken Gamzeli, “Öncelikle tabii ki bol bol su içmeli ve cilt tipimize uygun bir nemlendirici serum veya krem vazgeçilmezimiz olmalıdır. Bu yeterli gelmeyebilir, günlük nemlendirmenin dışında cildin nemli kalmasını sağlayan hyaluronic acid rezervini artırmak gerekmektedir. Hyalüronik asit; bağlayıcı özelliği bulunan bir polimer çeşidi ve yoğun nemlendirici etkisiyle cilt sağlığının yapı taşlarından biridir. Kendi ağırlığının 1000 katı kadar su tutma özelliği ile cildimizin çok daha sıkı, nemli ve genç görünmesini sağlar. Vücudumuzda doğal olarak bulunan hyalüronik asit, belli bir yaştan sonra azalmaya başlar ve bu durumda da cilt yumuşak ve elastik dokusunu kaybeder. İşte tam da bu nedenle yaz aylarında kuruyan nemini kaybeden ciltlerimize nemlendirici kremlere ilave olarak dışarıdan hyalüronik asit takviyesi alınmalı, ekstra HA serumu mutlaka kullanılmalı ve tabiki bol su tüketilmelidir” dedi.
“Soyma işlemi yapılan cilt daha çok lekelenir”
Gamzeli, “Yaz aylarından sonra cildimizde yaşadığımız en büyük sorunlardan bir diğeri de kabusumuz olan lekelerdir. Birçok sebebe bağlı yaşanan bir problem olsa da en büyük nedeni tabii ki güneşin verdiği zararlı etkiler. Leke problemlerinde birçok çözüm yolu önerilir; cildi soyan uygulamalar bunların başında gelir; ancak ben bir güzellik uzmanı olarak asla cildin soyulmasını önermiyorum. Kimyasal peeling dediğimiz asitler kullanılarak yapılan soyma işlemlerimde genellikle ilk başta sonuç alınıyor gibi görünse de cildi soymak asıl doku altında olan lekelerin daha da gün yüzüne çıkması demektir.
Ayrıca soyulan cildin bariyeri de zayıfladığı için sonrasında çok daha fazla lekelenmeye açık hale gelecektir. Bu nedenle ben cildi soyan yoran işlemlerden ziyade cildi doku altından onaran işlemleri öneriyorum ve de uyguluyorum merkezimize gelen danışanlarımıza. Kullandığımız ürünlerin cildi yenileyen, cilt kalitesine katkı sağlayan içeriklere sahip olmasına dikkat etmeliyiz.” sözleriyle açıklamasını tamamladı.