Günümüz dünyasında kalori hesapları, zengin protein içeren besinler, karbonhidrat-protein dengesi gibi sağlıklı yaşam ve sağlıklı beslenmeye dair başlıklar hep gündemimizde. Bir bakıyoruz ‘yaz diyeti’ne girmiş kadınlar, bir bakıyoruz “protein yüklemesi” yapan sporcular. Alışveriş merkezlerinde çocuklarına sağlıklı besin sunmak için etiket okuyan anneler… Bütün bu doğru çabaların yanında hepsinden değerli bir besin olan balıkta gereksiz bir kültür ve deniz ayrımı mevcut. Hem kültür balıkçılığını hem bu yaz sıcaklarında balık pişirme teknikleri üzerine mutfak araştırmacısı Nedim Atilla görüşlerini bizimle paylaştı.
Kültür balığı deniz balığı ayrımı gereksiz
Balık bizim en değerli protein kaynaklarımızdan bir tanesi olduğunu ve kültür balığı karşısında deniz balığının gereksiz yere yüceltildiğini söyleyen Atila, “Yanlış bir şekilde kültür balığı-deniz balığı ayrımı yapılıyor. Açıkça söyleyebilirim ki kültür balıkçılığı olmasa insanlar artık balık yiyemezlerdi. Kültür balıkçılığı iyi ki var. Tabi kültür balıkçılığında denizlerde sürdürülebilirlik önemli.Bir kilo kültür balığı yaratmak için çok fazla başka tür balık harcıyorsan, çaçabalığı, hamsi, vb bu doğru değil. Ama balığı doğal yöntemlerle besleyecek bir yemleme varsa bu çok değerli. Bir kilo çupra için 2 kilo çaça gidiyorsa bu sürdürülebilir bir yöntem olmaz, çaça biter çünkü. Doğanın dengesini bozmadan üreteceksin. Ülkemizde artık kültür balıkçılığı sektörü bu konuda doğru işler yapıyor” diye konuştu.
Türkiye’de balık tüketimi artırılmalı
Norveç somonu gibi ithal balıkların ülkemiz tezgahlarında çok görüldüğünü, bu anlamda balık sektörümüze önemli görevler düştüğünü söyleyen Atilla, “Balık sektörü üyeleri balık tanıtım grupları gibi yapılar kurarak ihracatı arttırma yönünde çalışmaları gerekiyor. Ama bununla paralel olarak Türkiye’de balık tüketiminin artması lazım. Bunu yapmak için de bence özellikle kültür balıkçılığı sektörüne düşen önemli görevler var. Norveç, Danimarka’nın somon balığı için izlediği agresif pazarlama politikalarını bence onlar da uygulamalılar” dedi.
Nedim Atilla’dan pişirme tüyoları…
Deniz ya da kültür balığının pişirme yöntemleri arasında da bir fark olmadığını belirten Atilla, “Balığı öncelikle zeytinyağında pişirmek lazım. Tavada da yapıyorsanız balığı çiçekyağı yerine zeytinyağı ile pişirilmeli. Peki balık nasıl pişirilir dersek; haşlanarak, kızartılarak, ızgarası yapılarak ve fırında da pişirilir. Çok çeşitli pişirme imkanı sunan bir ürün olan balık, kendi damak zevkinize göre tüketmenize imkan sağlıyor. Balığın böyle de bir avantajı var. Balık çorbası, balık yahnisi, sebzeli balık, otlu balık, ıspanaklı balık, mantarlı balık, patatesli balık, balık haşlaması, kısacası yağda kızartmadan, haşlayarak, yahni yaparak pişirilmiş her tür balık, bu yaz sıcaklarında hafif yemek isteyen her damak için uygun yemeklerdir” diye konuştu.