Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bilgi çarpıtma (dezenformasyon) yasası görüşülüyor ve madde madde kabul edilerek geçiyor.
Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan, aslı, astarı olmayan haberler, yazılar ve yorumlar için bu yasa gerekli olduğu konusunda kamuoyu hem fikir.
Gazetecilik mesleğinin, toplumsal, sosyal ve bilimsel olarak ne kadar önemli bir meslek olduğunu gösteren bir gelişme.
Gerçekten gazetecilik yapıyorsanız, yapmanız gereken ne ise onu yapıyorsanız, kamuoyunun bilgi sahibi olması için habercilik yapıyorsanız, haberlerinizin yasal dayanakları var ise bu yasanın varlığı veya yokluğunun hiçbir hükmü yok.
Bırakın siyasi, ekonomik veya sosyal etki yaratan aslı olmayan haberleri ve bunun yaymaları, bunun yansımalarını, geçmiş dönemde Bülent Ersoy kaç defa öldü, Kadir İnanır kaç defa öldü, Cem Yılmaz kaç defa öldü de, ‘Biz ölmedik, yaşıyoruz’ diye açıklama yapmak zorunda kaldılar.
Bırakın siyasi, ekonomik ve sosyal etkilerini, kaç haber önce var oldu, sonra yalan oldu, en sonunda bir tıkla yok oldu.
Şimdi diyeceksiniz ki, sosyal medyada yayınlanan haberin doğruluğunu veya yanlışlığını nasıl araştıracağız, nasıl bulacağız?
Öncelikle birinci kural güvenilir kaynakları takip edeceksiniz.
Yani gazetecilik yaptığını bildiğini, yaptığı gazeteciliğe güvendiğiniz insanların açıklamalarını, yorumlarını ve haberlerini takip edecekseniz.
‘Gazeteciyim’ diyen herkesi gazeteci olarak görmeyeceksiniz, takip etmeyeceksiniz, yazdığını yaymayacaksanız, yaptığını yapmayacaksınız.
Öncelikle ikinci kural ‘Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ mantığıyla hareket etmeyeceksiniz.
Birilerine maddi ve manevi zarar vermek için kasıtlı olarak yapılan haberleri yayarak, ‘Önümde bilgisayar, elimde telefon var, tıklıyorum, tıklamayıp ne yapayım?’ demeyeceksiniz.
Yasa da önce yaydığınızı ispatlamanızı ister, sonra ispatlayamıyorsanız size hayatınızın en ağır ‘Tık’ dersini verir.
Kimse bu yasalar neden çıkıyor, ne işe yarayacak diye söylenip, seslenip boşuna gazel yapmasın.
Yok, aslında birbirimizden farkımız, hepimiz aynı şeyi istiyoruz, bekliyoruz doğru haber!
Yok, aslında birbirimizden farkımız hepimiz aynı şeyi istiyoruz, bekliyoruz, yalan haber olmasın!