Güneşin masum olmadığını, uzun süreli güneş ışınlarına maruz kalmanın kalıcı lekelere ve daha kötüsü ciltte güneş yanığına sebebiyet verebileceğini kaydeden Prof. Dr. Mesut Özcan, “Her şeyden önce kişi doğru güneşlenmeyi bilmeli ve güneşin zararlı ışınlarına karşı yüksek koruyucu faktörlü kremleri kullanmayı alışkanlık haline getirmelidir. Doğru güneşlenmek dediğimiz olay ise, güneş ışınlarının en etkili olduğu 11.00-16.00 saatleri arasında güneşlenmemek veya denize, havuza girmemektir. Bu saat aralığında güneş ışınları deride en büyük hasarı oluşturur. Hasar cilt lekeleri ve bazen de ilerleyen yaşlarda geri dönüşü olmayan kanser ve değişik deri hastalıklarıdır dedi.
Yüksek koruma faktörlü güneş koruyucu kremlerin her mevsim kullanılması gerektiğine dikkat çeken Özcan, ”Yaz boyunca gerekli tedbirler alınmamışsa yaz sonunda lekeler, benler, çiller gibi deformasyonlar görülmekte. Tüm bunlar bronz bir tene sahip olmak için yapılan güneş banyolarından kaynaklanmaktadır. Yaz boyunca güneşten, denizden, klorlu havuz sularından yıpranan ciltler için güneş ışınlarının etkisini kaybetmeye başladığı günlerde tedavi ya da bakım açısından hazırlık yapmak gerekir. Güneş ışınlarının etkisini kaybetmeye başladığı eylül-ekim aylarından sonra temel cilt bakımı, leke giderici kremler, kimyasal peeling, lazer, PRP, altın iğne ve mezoterapi yöntemleri kullanılarak tüm bu cilt lekeleri tedavi edilebilir” diye konuştu.