Neydi o dünkü Süper Kupa maçı!
İftar sonrası kahvemi içmişim, çayımı almışım, geçmişin televizyonun karşısına, ‘Süper Kupa maçını izleyeyim’ diye.
Türkiye’nin iki büyük takımı Fenerbahçe ve Galatasaray Urfa’da karşı karşıya geliyorlar.
Süper Lig’de kıran kıran geçen şampiyonluk yarışının favorisi iki takım.
Maç başladı ve 53. Saniyede İcardi maçın ilk golünü attı.
Fenerbahçe oyuna başlamadan, sahadan yaş ortalaması 17 olan takımı soyunma odasına gitti, sahadan çekildi.
Maç 1 dakika da bitti!
Gençlik ve Spor Bakanı tribünde, Türkiye Futbol Federasyon Başkanı tribünde, Galatasaray Başkanı tribünde, bütün protokol tribünde, Urfalılar tribünde.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’ta tribünde.
Fenerbahçeli taraftarların arasında, 17 yaşında, öğlen maç yapan Fenerin geleceği çocukları başları öne eğik sahadan çıkarken tribünde ve gülüyor.
İyi bir şeyler yaptığını düşünüyor.
Fenerbahçe’ye yıllardır hep iyi şeyler yaptığı gibi.
Galatasaray dünya futbol tarihinde 1 dakika oynayıp, bir gol atıp, süper kupa kazanan futbol kulübü olarak tarihe geçiyor.
Fenerbahçe, ama o sebeple, ama bu sebeple maç başladıktan 1 dakika sonra sahadan çekilen futbol kulübü olarak tarihe geçiyor.
Türkiye’nin şımarık zengini Ali Koç, futbol kulübü başkanı olmayı, futbol kulübünün sahibi olmakla karıştırdığı net.
İddianızda, söyleminizde ne kadar haklı olursanız olun, başında bulunduğu takımı manevi olarak yıpratmaya, futbol tarihine bu şekilde girmesine, ezeli rakibinin de aynı şekilde tarihe geçmesine izin vermemesi gerekir.
Fenerbahçe bir ‘Aşk’tır ama birilerinin Ali Koç’a aşkta gurur olmadığını öğretmesi gerekir.
Fenerbahçe’ye başkan olduğundan beri sürekli tartışmalar içinde olan, bu tartışmalardan Fenerbahçe’ye bir şeyler kazandıramayan Koç, Fenerbahçe’nin tarihinde hiçbir şey kazandıramayan ve çok şey kaybettiren başkan olarak da geçmeyi başardı.
Olimpiyakos maçı, Süper Lig şampiyonluğu kaybedilirse Ali Koç’un Fenerbahçe’ye kaybettireceği son iki şey olur.