Kahve Yemen’ den gelir
Bülbül çimenden gelir
Yarı güzel olanın havar
Her gün hamamdan gelir
Bir türkü ile başlayayım istedim yazıma...Urfa yöresine ait olan bu türküde geçen kahveden, biraz hikayesinden vede sağlığımız için faydalarından bahsetmek istiyorum.
Kahvenin hikayesi MS 900 de Etopya’ nın güney batısında olan dağlık bölgesınde Kafa’ da başlar. Halk arasında nalatılan hikayesi de şöyledir. Keçileri olan Kaldi adında olan bir çoban her zamanki gibi keçilerini Kafa bölgesinde otlatmaya çıkarır. Akşam olur, sabaha kadar keçilerinin uyamadığını sürekli melediğini fark eder Kaldi...Ertesi gün keçilerinin yediği bir ottan şüphelenir.. Sebebini anlamak için bir gün önce otladıkları yere keçileri ile birlikte tekrar gider. Keçilerinin yeşil yapraklı bir bitkinin kırmızı meyvelerini yediğini gözlemler..Bu meyvelerden bir miktar toplayarak Etopyada yaşayan hrıstıyan bir keşişe durumu anlatır... Keşiş te incili sabaha kadar uyumadan kıraat etmek istediği için bu hikaye ilgisini çeker ve Kaldi nin getirdiği meyveleri acıda olsa dener. Görür ki keçilerde olan uykusuzluk keşişin işine yaramıştır. Uzun lafın kısası kahve taneleri kurutularak daha sonra öğütülüp su ile harmanlanıp bugün ki bildiğimiz şeklini alır. Etopya da öğütülme aşaması bir ritüel gibidir. Kahve çekirdekleri dübekte ezilirken bir yandan da şarkılar söylenip dans edilir. Sanıyorum kahvenin keyfi neşesi de burdan gelmekte...Eğer Etopya restorantında bir kahve içme fırsatınız olursa kahve hemen gelmiyor... Kahve çekirdeği dübekte ezilip şarkı söylenebilmesi için bir grubun olması şarttır.
Gelelim Türkülerimizede de yer bulan Kahve Yemen’ e nasıl geldi? Arap tüccarları Etopya’ nın doğu kısmı olan bugün Eritiriya olarak bildiğimiz sahil şeridinden ticaret yapması ile Kahveyi ve fidanlarını Yemen’ e getirmişlerdir. O dönem bizim türk kahvesi olarak adlandırdığımız dünyanın Mokka olarak bildiği kahve ticaret limanı olan Mokkadan yayılmıştır.
Kahve nin Yemen’den bize gelme yolculuğu ; Yavuz Sultan Selim tarafından 1517’ de Ridaniye Savaşıyla Kahire’ yi alması ile başlamıştır. Kahveyle tanışma serüvenimiz bu şekildedir. Kahvenin Avrupaya girişi ise 2. Viyana Kuşatması ile olmuştur. Burada savaşa kaybeden Osmanlı geri dönerken erzaklarını büyük bir bölümünü orada bırakır. Daha önce doğuya gitmiş olan Viyanalı bir tüccar kahve çekirdeklerini tanıyarak bunları nehire dökmemelerini ve ona hediye etmelerini rica eder. Rivayet anlatır ki meşhur ‘’ Wiener Kaffee’’ Viyana Kahvesi buradan meşhur olmuştur.
Bu kadar yolculuğu olan, ticareti yapılan, kırk yıllık hatırı olan, bazen yalnız bazen dostlarla içilen ve dünyanın her bölgesinde farklı da olsa bir kültüre sahip olan kahvenin çok bilmediğimiz faydaları nelerdir?
- Diyabet riskini azaltır.
- Yapılan son araştırmalar her gün bir fincan kahvenin Alzheimer hastalığına yakalanma riskini neredeyse yarıya düşürebileceğini gösteriyor.
- Akciğeri korur. Nefes açıcıdır.
- Enerji vererek fiziksel performansı arttırır.
- Prostat kanser riskini azaltır.
- Felç riskini azaltır.
- Harika bir antioksidan kaynağıdır.
- Beyni uyararak konsantrasyonu arttırır.
- Ağrı kesici etkisi vardır.
- Daha fazla kalori yakılmasını sağlar ancak şekersiz ve sütsüz içilmesi kaydıyla
Tabi ki unutmayalım ki her şeyde olduğu gibi dengede ve de ölçüyü bilmek kaydıyla...
Şifanın gücü için kendine bir adım at... Işıltınızla var olun... Sevgilerimle
Senem Köse Bektaş
Holistik Beslenme Danışmanı /Theta Healing Uygulayıcısı Gıda Mühendisi
İnstagram @holistikmuhendis
Twitter @senemkose14