Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini, devletin gelire ihtiyacı olduğunun bir gerçek olduğunu belirten Yaşar Zengin, “Ancak vergi gelirlerini artırmanın bir yolu, verginin tabana yayılmasını sağlamaktır. Vergi oranlarını artırmak kayıt altındaki işletmelere, vergi bilinci yüksek mükelleflere gereğinden fazla yük getirecektir” dedi.
“VERGİNİN ÖNGÖRÜLEBİLİRLİĞİ ZEDELENMEMELİ”
Vergide öngörülebilirlikten uzaklaşılmaması gerektiğini, geçmişe dönük vergilendirmelerin yargıdan dönebileceğini vurgulayan Zengin, “Son bir haftada vergide önemli miktarda artışlar meydana geldi. Seçimden dolayı ertelenen vergi artışları beklenenden daha fazla artırıldı. Asgari ücret ve memur maaşlarındaki artışlar, EYT, deprem vb gibi düzenleme ve durumlar, doğal olarak ek gelir kaynaklarının oluşturulmasına neden oldu. Bu gibi durumlarda devletin kullandığı en önemli kaynak vergi gelirleridir. Mevcut vergi gelirleri ile bu harcamaları karşılamak mümkün değildir. Bu nedenle vergilerde artış olacağı zaten bekleniyordu. Ancak vergilendirmede doğru olan, vergiyi ileriye yönelik kazanç ve işlemlere uygulamaktır. Deprem vergisi olarak bilinen ve yaklaşık 17 bin işletmeyi ilgilendiren ek vergi olsun, kurumlar vergisindeki ve motorlu taşıtlar vergisindeki artışlar olsun, bunların tamamı geçmişe yönelik işlemlere ilave vergi getiren düzenlemelerdir. Dolayısıyla vergilendirmenin öngörülebilirliğini ve kanuniliğini zedelemektedir” dedi.
“KAYIT DIŞI İLE MÜCADELE İÇİN HAZIRIZ”
Son alınan kararlarla kurumlar vergisinin yüzde 25’e çıkarıldığını, halka açık şirketler, finans kurumları vb gibi bazı şirketlerinin vergi oranının ise yüzde 30 olduğuna değinen Zengin, Katma değer vergisinde de yüzde 18 olan oranın yüzde 20’ye, yüzde 8 olan oranın yüzde 10’a çıkarıldığını söyledi. Motorlu taşıtlar vergisinin ise bir defaya mahsus yüzde 100 oranında artırıldığına dikkat çeken Zengin, “Kurumlar ve katma değer vergisi oranlarındaki artışlar, aynı zamanda vergiye olan direnci de artıracaktır. İşletmeler arasındaki haksız rekabeti önlemek ve vergilendirmede adaleti sağlamak için kayıt dışı ekonomiyle daha etkin mücadele edilmesi gerekmektedir. Bu amaçla mali idarenin kendi denetim elemanlarından ayrı olarak Yeminli Mali Müşavirlerin denetim ve tasdik hizmetlerinden daha fazla istifade etmesi gerekir. Yeminli Mali Müşavirlerin sahip olduğu tam tasdik yetki ve hizmetinin kapsamı genişletilmelidir. Ödenmesi gereken verginin doğruluğunu kontrol eden, işletmelerimize rehberlik eden bilgi ve deneyimi oldukça yüksek 2.776 Yeminli Mali Müşavir, ülkemiz ekonomisine katkı koymaya, iş insanlarımıza hizmet vermeye ve Gelir İdaresinin amaçlarını gerçekleştirmeye hazırdır.”
Kurumlar vergisinin, ihracattan elde edilen kazançlara 5 puan indirimli olarak uygulanacağını, bu indirimin imalattan elde edilen kazançlara da uygulanması gerektiğini belirten Zengin, “Sanayicinin finansmana erişim sorununun olduğu bir süreçte ilave olarak 5 puanlık vergi indiriminden yararlandırılmaması, ekonomide beklenen durgunluğu daha da körükleyecektir. Halka açık şirketlerin kurumlar vergisi oranının yüzde 30’a çıkarılması, bu şirketler için haksızlık olacağı gibi, şirketlerdeki halka açılma isteğini de köreltecektir” diye konuştu.