Yeni bir Dünya

Sevdiye AKTEKİN

Merhabalar Sevgili Medya Ege okurları.

Bu hafta kitaplar hakkında konuşmak istiyorum sizlerle. Türkiye Eğilimleri Araştırma Raporuna(TEA) Türkiye’de kitap okumayanların sayısı 2019 dan bu yana %50.9 dan % 59,1 (2021) e yükselmiş.

Yani okuma oranı olarak zaten son sıralarda yer alan ülkemiz bir adım daha gerilemiş. 2021 yılında ülkemizin sadece %40 ının bir okuma alışkanlığı var. Sadece kitap değil üstelik gazete okuma oranımız da azalmış. Biz genel olarak okumuyoruz.

Peki her sonbahar, kış, kahve fotoğraflarının yanına iliştirilen yüzlerce kitap ne için orada? Poz için!

Evet, maalesef birçoğu paylaştığı kitabın içeriğinden bile bir haber. Evlerimizde geniş geniş vitrinler, konsollar, ayna köşeleri, misafir odaları var. Onlarca gereksiz kahve fincanı, tabak, çanak. Çoğunu yılda sadece birkaç kez kullandığımız bu ürünlere özel köşeler hazırlıyoruz evlerimizde. Ama ne yazık ki ülkemizde birçok evde kitaplık yok. Okul dönemi bitince kutulara yerleştirilen ders kitaplarından ya da test kitaplarından bahsetmiyorum. Yetişkinlerin, çocukların ellerine alıp rahatlamak, hayal kurmak, kişisel gelişimini desteklemek için okuduğu kitapları kastediyorum.

Kitaplar, ellerimizde tuttuğumuz kağıt yığınları değil. Birkaç gün zorlansanız da alıştığınızda izlediğiniz dizilere tercih edeceğiniz hikayeler var satır aralarında. Siyaset programı izleyene siyasetin de kitabı var, aşk sevene aşk, gizem sevene polisiye.

İçin mi sıkıldı? Ne yapacağını bilmiyorsun, çocuğunla ilgili bir konu var aklına takılan. Hiçbir donanımı olmayan komşuna değil, uzmanlarının yazdığı kitaplara danış. Bir bak bakalım çocuklar neden öyle yapar?

Kendileri okumayan ebeveynler okullarda öğretmenlerle konuşurken “Bizimki okumayı sevmiyor hocam.” dememeli. “Siz okuyor musunuz?” Çocuklar daha okula başlamadan birçok konuda alışkanlık kazanır. Mesela günümüzde kaç çocuk telefon kullanmayı bilmiyor? Neredeyse hepsi biliyor. Neden? Çünkü biz en çok telefonlarımızda vakit geçiriyoruz. O zaman şimdi düşünelim. Sadece gece yatarken bile olsa anne- babasının elinde kitap gören bir çocuk, kendine gece kitap okuma alışkanlığı edinebilir. Aile gün içinde de okuyorsa o da bir süre sonra –okumayı bilmese bile- eline kitap alır sayfalarını çevirir. Rutinler bu şekilde oluşturulur. Tekrar ederek, izleyerek.

Okuyan insan öğrenir. Okuyan toplum öğrenir. Sürekli öğrenen, gelişen bir toplum. Gelişmiş bir ülke. Güzel bir sosyal yaşam demektir.

Lütfen söylediğim yanlış anlaşılmasın. Okuyan toplumdan kast ettiğim üniversite okuyanlar değil. Üniversiteler bize sadece meslek kazandırır. Okumak, öğrenmek, gelişmek ise yeni bir DÜNYA.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.