Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu (YOİKK), Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli başkanlığında toplandı. Başbakanlık Merkez Bina’da gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını yapan Canikli, yargıda bilirkişilik konusunun kapsamlı bir şekilde ele alındığını anlatarak, “Bilirkişilik Kanunu'nun iş dünyamızın yargıyla ilgili süreçlerinin kolaylaştırılmasına ve hızlandırılmasına çok önemli katkısı olacağına inanıyoruz” diye konuştu. Canikli konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Geçtiğimiz hafta Avrupa Birliği Komisyonu aldığı kararla ülkemizdeki bankacılık sektörünün düzenleyici ve denetleyici çerçevesinin içeriğinin AB mevzuatı ile eşdeğer olduğunu kabul etmiştir. Bu da finans ve bankacılık sektörünün güçlü yapısı bir kez daha düzenleyici ve denetleyici kurullarıyla, kurallarıyla birlikte güçlü yapısı bir kez daha AB tarafından teyit edilmiş ve kabul edilmiştir. Daha önce nispeten yüksek risk ağırlığına tabi olup şirket olarak kabul edilen bankalarımız, bu kabulden önce finans kuruluşu olarak değil, şirket olarak kabul ediliyordu. Bundan sonra banka olarak kabul edilecek ve daha düşük risk ağırlığına tabi tutulacaktır. Bu da böylelikle yurt dışı bankaların Türkiye’de iştirak sahibi olmaktan kaynaklı ilave sermaye maliyetlerinde ve genel olarak bankacılık sektörünün maliyetlerinde önemli bir düşüşü beraberinde getirecektir. Finansman imkanlarının arttırılması alanında Türkiye bankalarına AB ülkelerinden temin edilecek fonlar açısından kaynaklara erişim ve maliyet avantajı da sağlanacaktır. Bu kararla aynı zamanda Basel Bankacılık Denetim Komitesince gerçekleştirilen düzenleme tutarlığı değerlendirme program sonuçlarına benzer şekilde Avrupa Komisyonu tarafından da ülkemizin bankacılık düzenleme ve denetleme çerçevesinin uluslararası standartlara tam uyumlu olduğu teyit edilmiştir. Bankacılık sektörümüz bütün yönleriyle aslında AB kriterlerini karşılayarak, AB’ye dahil olmuştur denilebilir.”
Canikli, yatırım ortamına hatırı sayılır katkı sağlayacak Sınaî Mülkiyet Yasası, diğer adıyla patent yasasının TBMM’de kabul edilip yasalaştığını da söyledi.
“Kısa süre içerisinde İstanbul Finans Merkeziyle ilgili yasal düzenlemeyi sonuçlandıracağız”
İstanbul Finans Merkezi Koordinasyon Kurulunun yeni dönemdeki ilk toplantısının gerçekleştirildiğini hatırlatan Canikli, “Kısa süre içerisinde İstanbul Finans Merkeziyle ilgili yasal düzenlemeyi sonuçlandıracağız, hayata geçireceğiz. İstanbul Finans Merkezinin fiziki alt yapısının hedeflenen süre içerisinde tamamlanmasını sağlamak amacıyla bu yolla etkin bir koordinasyonu gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.
“2017 yılında 600 bin yeni istihdam imkanı açarak gerçekleştiriyoruz”
Firmaların piyasadaki nakit ihtiyaçlarının giderilmesi, bugünkü nakit ihtiyaçları ya da nakit akışındaki dengesizlik nedeniyle ortaya çıkacak nakit ihtiyaçlarını, likitide ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Kredi Kefalet Fonunun garantisiyle 250 milyar liraya kadar bir kredi hacmi oluşturulduğunu kaydeden Başbakan Yardımcısı Canikli, “2017’de yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılacak olan imalata yönelik yatırım harcamaları için yatırıma katkı oranını mevcut orana ilave olarak yüzde 15 daha arttırıyoruz. 2017’de iş olanakları ve istihdamı arttırmaya, özel sektör firmalarımızın maliyetlerini düşürmeye yönelik tedbirlerimiz devam edecek. Özel sektörümüzün asgari ücret desteğinden yararlanmaları, prim esas gün sayısına karşılık gelecek şekilde 2017 Ocak, Şubat, Mart üç aylık primlerini 2017 Ekim, Kasım, Aralık aylarına öteliyoruz. Ekonomiye, reel sektöre ihtiyaç duyduğu tüm finansmanı enjekte ediyoruz. Finans nakit akışındaki bozulma nedeniyle hiçbir üretim firmamızın üretimden çekilmesine müsaade etmeyeceğiz. 250 milyar liralık paket bu amaç için yeterlidir. Ekonomiye ciddi satın alma gücü enjekte ediyoruz. İlave talebi arttırmak ve bu alanda hareketlenmeyi sağlamak amacıyla. Bunu 2017 yılında 600 bin yeni istihdam imkanıyla gerçekleştiriyoruz. Bunun 500 bin tanesi kamunun desteği ama özel sektör eliyle gerçekleştirilecek, 100 bin istihdam kapasitesi de kamu tarafından oluşturulacaktır. İhtiyaç hasıl olması halinde bu rakamlar daha da arttırılacaktır” açıklamasında bulundu.
“2017 yılı ekonomide Türkiye’nin yükseldiği bir yıl olacaktır”
“2017 yılı ekonomide Türkiye’nin yükseldiği bir yıl olacaktır” diyen Canikli, “Para ve sermaye piyasalarındaki küresel kaynaklı dalgalanmaların artık sonuna gelinmek üzeredir. Para piyasaları, döviz piyasaları dahil dalgalanmadaki dalga boyu küçülmüş, daha istikrarlı bir trende girilmiştir. Bu değerlendirme döviz piyasaları için de geçerlidir. Dolar baskısı faizlerin yükselmesini sağlayamamıştır. Özellikle TL kullanımında yaygınlığın artması, kurdaki dalgalanmanın sakinleşmesinde itici güç olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yöndeki çağrısına toplumdan inanılmaz destek, döviz kurunun yükselmesi üzerine etik olmayan hayaller kuranları hayal kırıklığına uğratmıştır. En sofistike ve güçlü para politikası araçlarıyla elde edilmesi son derece zor sonuçlar Cumhurbaşkanımızın TL’ye dönüşüm çağrısıyla elde edilmiştir. Özellikle bu yolla hane halkının dövize olan muhtemel talebi önlenmiş ve hatta hane halkı sürekli olarak piyasaya döviz sağlamıştır, döviz sağlayıcı pozisyonuna gelmiştir. Bu da özellikle döviz piyasalarındaki dalganın sakinleşmesine önemli katkı sağlamıştır. Bugün bu gelişme neticesinde dolarizasyon tehlikesi Türkiye ekonomisi için azalmıştır, çok da küçük boyutlardadır” değerlendirmesinde bulundu.
“Cumhurbaşkanlığı sistemi 2017 için altın vuruş olacaktır”
Canikli, şunları kaydetti:
“2017’de Türkiye ekonomisini etkileyen jeopolitik ve bölgesel riskler azalacaktır. Esasında azalmaya başlamıştır. Rusya Federasyonu ve Türkiye’nin garantörlüğünde Suriye’de sağlanan ateşkes bu bölgede normalleşmenin önünü açacaktır. Benzer gelişmelerin önümüzdeki kısa zaman dilimi içerisinde Irak’ta da ortaya çıkacağını söyleyebiliriz. 2017’de Suriye ve Irak ile olan ticari ilişkilerimizde sıçrama yaşanacaktır. AB ile ekonomik ilişkilerimiz ivme kazanacak, mal ve hizmetler dolaşımında yeni fırsatlar ortaya çıkacaktır. Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesiyle AB ile olan ticaret hacmimiz genişleyecektir. Güçlü ve istikrarlı yönetim yapısının oluşumunu sağlayacak cumhurbaşkanlığı sistemi 2017 için altın vuruş olacaktır. Bu gece sabaha karşı komisyonda anayasa görüşmeleri de tamamlandı ve kabul edildi. Önümüzdeki kısa süre içerisinde TBMM’de Genel Kurul görüşmelerine geçilecek ve ondan sonra inşallah bu yıl içerisinde bu sistem hayata geçirilecektir. 2017 Türkiye’nin, Türkiye ekonomisinin yılı olacaktır inşallah. Tüm makro ekonomik göstergelerin olumluya döndüğü bir yıl olacaktır. Güçlü büyüme 2017’ye damgasını vuracaktır. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 80’lerin üzerine çıkacaktır. 600 binin üzerinde net bir istihdam kapasitesi oluşacaktır. Kamu ve özel kesim yatırımları üretim ve istihdamı öne çıkaracaktır. Finansal piyasalar uluslararası sermayenin yoğun talebi ve tercihiyle muhatap olacaktır. 2017’de turizmde de 2016’da yaşanan kayıpların önemli bir bölümü telafi edilecektir. En son Kasım ayı rakamları aslında bu telafinin 2016’nın son çeyreğinde de ortaya çıkmaya başladığını turizmle ilgili göstermiştir.”
“Tüm kurulum ve kuruluşlarımızı bu seferberliğe davet ediyoruz”
“İçinden geçmekte olduğumuz süreçte daha fazla yatırım, üretim ve istihdam, sonuç olarak milletimizin refahını arttırmak üzere ekonomik seferberlik diyoruz” diyen Canikli, “Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısına milletçe cevap vermek üzere başta iş adamları ve sanayicilerimiz olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlarımızı bu seferberliğe davet ediyoruz. Yatırıma, üretime, ihracata taleplerini ve tüketimlerini ertelememeye, gerçekleştirmeye davet ediyoruz. Bu seferberlik sürecinde hükümet olarak bizler de reform gündemini canlı tutarak ülke olarak ihtiyaç duyduğumuz yapısal reformları hayata geçirmek için daha büyük gayret ve kararlılıkla üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.