Şarkın çocukları bu dünyada kelebek ömürlü.
Doğmuş olmanın sakıncası şarkta türlü türlü.
Üç kuruşa satılır yeminler burada, onur sıfır.
Beyaz önlük kirli, siyah cübbede solmuş fırfır.
Ülke dolusu insan yorgun ve bitkin olanlardan.
Hiç yüz kızarmaz, utanç tatilde, zift yalanlardan.
Demir örse, harman dövene, buğday orağa kızar.
İnsan bu ya, gözüne bıçak soksan, bıçağı yalar.
Doğu pazarında insan ucuz, yaşam zerzevat.
Önüne çuval dolusu delil koysan, sırıtır kavat.
Şimdi burada çocuk olup , gülümsesen hayata.
Sık suratlı kıl yumakları fetva yağdırır yata yata.
Paradır doğuda tek geçer akçe adi insani değer.
Gem ağza girerken susarsan, sırtına biner eğer.
Bir tane nefesi çocuklara zehir eden mendebur.
Hak ve adalette çok nakıs , kötülükte puşt obur.
Yaralıdır bu çoğrafyalarda nefes alan her canlı.
Eliyle karar kötülüğü yobaz, şeytanı kılar zanlı.
Zalimlik ruhuna kazıklı, yüzü aşınmış kösele.
Güneş, ay kanıt olsa ona göre yok bir mesele.
Neydi insan, çocuk, hayvan tek dünya derdimiz.
Biraz neşe içinde yaşayıp, gidecekti hepimiz.
Hayatı karartanlara karşı, susmak suça ortaklık.
Sineklere kızmak yetmez, kurutulmalı bataklık.
Biliriz bizler, iyilerde olmalı bir kurt kadar cesur.
Surda bir taş çıkarsa, ayakta kalamaz hiçbir sur.