Yerdeki gençlik!

Ali EYCE

Mahallenin yaşları 15 ile 20 arasında değişen beş genci, akşamüzeri kaldırım üstünde kamp kurmuşlar.

Hem yüksek sesle şakalaşıyorlar, hem de birbirlerine abudik, gubidik hareketler yapıyorlar. 

Canlarının sıkıldığı ve sıkıntıdan patladıkları her hallerinde belli. Okul bitmiş, tatil gitmiş,  iş yok, işe yaramak yok. Kimsenin evden çıktığında nereye gidiyorsun, ne yapacaksın dediği yok.

Doğal olarak sıkılıyor gençler!

Yaşlı amcam, akşam serinliği düşünce, evin sıcaklığından kaçmış, biraz gezeyim, belki bir ekmek alırım, belki bir kilo domates, bir de vakti geldiğinde camiye girip namazımı da kılar dönerim düşüncesiyle kaldırımda yürüyor.

Kaldırımın bittiği sokağa geldiğinde, kaldırımın devamı için yolu geçerken yerde para görüyor. Denk geliyor, gözü çarpıyor. Eğiliyor parayı alıyor eline. Eline parayı aldığında önce önünde yürüyenlere bakıyor,  kimden düşmüş olabilir diye. Sonra arkasına bakıyor, geçenlerden birisi mi düşürmüştür diye.

O sırada kaldırımda bulunan ve canı sıkılan gençlerin yüksek sesle güldüklerini, kendisine baktıklarını fark ediyor.

Sahibini aradığı elindeki paraya bir daha bakıyor.  Sonra gençlerin o alaylı gülüşlerinden paranın sahte olduğunu, gençlerin can sıkıntılarını geçirmek için onu yola koyduğunu anlıyor.

Gençler bunlar!  Canları sıkılıyor diyor aklında ve yerden aldığı, sahibini aradığı, gençlerin şakası olan sahte parayı gençlere vermek için yanlarına gidiyor.

Gençlerden bir ikisi, yaşlı adamın kendilerine gelmesiyle kızarıyor, bozarıyor, utanıyor. 

Babaları, belki de dedeleri yaşındaki adamı bir an kendi babaları, kendi dedeleri gibi düşündüler sanırım.

Onunla böyle dalga geçen gençler olsa ne tepki vereceklerini düşünerek, utanıyorlar, kızarıyorlar ve susuyorlar.

Aralarında bu işin, organizasyonun başı olduğu pişkinliğinden belli olan genç, ‘Dede o parayı biz koyduk.’ Diyerek ve bütün pişkinliğiyle gülerek yaşlı adamın elinden parayı almak için elini uzatıyor.

Yaşlı adam, aralarındaki utanan, kızaran ve susan gençlerin de yüzüne baktıktan sonra sahte parayı almak için eline uzatan gence parayı vermek için uzatıyor ve

‘Yere düşen para değil oğlum, sizin gençliğiniz’ diyor!

Yaşlı adam yoluna, gününe devam ederken gençlerin içinde kızaran, utanan ve susanlar o organizasyon çetesinin içinden çıkıp gidiyorlar.

Organizasyonun başı genç ise parayı değil de, yaşlı adamın sözlerini neresine sokacağını düşünerek arkasından bakıp duruyor.

Bu olaya bizzat şahit oldum. 

Gençliğin o hale gelmesinde payı olanların da utanması için yazmayım dedim. 

Mutlu hafta sonları!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.