Herkesin İstanbul seçimlerini yorumladığı haftanın olağan gündemine, siyasete girmeden başka şeyler yazmak istedim ama ne alaka, kel alaka, okuyucularımın nerede yaşıyorsun sorularını geleceğini düşünerek, İstanbul üzerinden Türkiye siyasetini yazmaya karar verdim.
Herkes Ekrem İmamoğlu’nun haklı seçim zaferini yazacak diye düşündüm. Tebrik edip, dahasını yazamam diye bu konuya girmek istemedim.
Herkes Binali Yıldırım’ın ikinci seçim kaybının nedenleri yazacak diye düşündüm. Geçmiş olsun deyip, dahasını yazamam diye bu konuya da girmek istemedim.
Bana da kala kala, Türkiye’de siyasetin değişimi kaldı.
Türkiye’de her ülkede olduğu gibi iletişim olanakları arttıkça bunun siyasete olan yansımaları da görünmeye başladı.
Eski tarihlerde, partileri bilsek dahi adayları sadece afişlerde resimlerini görerek tanımaya çalışıyorduk. Ama artık günümüzde aday olacak kişi aday olmadan önce tanınmamışsa, seçimde seçmene göre bir ederi de olmuyor.
Sosyal medya dediğimiz akıllı arşivden çıkan notlar, orada başlayan uzun siyaset ve fikir anlatımları adaylar için uzun ve zorlu bir seçim çalışma dönemini de beraberinde getiriyor. Bu zoru başaran ise, seçimin yaklaştığı günlerde sadece gezinti yapıyor, kendini anlatmak için ekstra çalışma yapmaya gerek görmüyor.
İstanbul seçimleri, medya kuruluşlarının merkezinin orada olması, Türkiye’nin en büyük şehri olması nedeniyle başka şehirlere göre doğal olarak daha çok gündem oldu. Seçimin yenilenmesi kararı ise bu gündemi tık daha yukarı taşımaya yetti.
Ama her şeye rağmen sosyal medya üzerinden İstanbul’u artık İstanbullu değil, Türkiye Cumhuriyet vatandaşları değil başkaları yönetecek türünden algıya kesinlikle katılmıyorum.
Siyasi partileri, düşünceleri ne olursa olsun her siyasetçinin hedefi, daha güzel, daha güçlü, daha yaşanabilir ve daha özgürlükçü bir Türkiye Cumhuriyeti yaratmaktır.
Her seçimin görünürde, bir kazananı, bir de kaybedeni olur.
Ama her seçimin asıl kazananı:Türkiye’dir.
Her başarılı seçim Türkiye demokrasisinin kazanımı demektir.
Seçimle gelenin, seçimle gittiği ülke olduğumuzda daha güçlü bir ülke olacağımızı asla unutmayalım.
Siyasi tarafınız güçlü olabilir, tarafsızlığınız da.
Seçimin asıl kazananın seçmen olarak, seçme hakkını kullanarak ve başarı bir seçim sonuçlandıran Türkiye Cumhuriyeti olduğunu asla ve asla unutmayın.
Ekrem İmamoğlu’nun seçim başarısıyla ilgili de bir tek denklem yazsam sanırım yeterli olur!
Yerel Seçim: Kim?