Akıl vermek gibi olmasın ama Mart ayında yerel seçimler öncesi, seçmen olarak siyasi ortamı ve belediyeleri kullanma süresi başlamıştır.
Seçmen olarak seçimden sonra ‘Siyasetçiler değişiyor, bir daha gelmiyorlar, dinlemiyorlar, sorunu çözmüyorlar’ gibi söylemleriniz ne kadar etkisiz kalıyorsa, yerel seçimlere aylar kala talepleriniz, istekleriniz ve sorunlarınız bir o kadar daha iyi dinleniyor ve ilgileniliyor.
İlinizde veya ilçenizde hangi partinin, hangi adayın seçimi kazandığı noktasına kilitlenmeyin.
Seçim yerel seçim!
Seçtiğiniz kişi ve kişiler, direkt sizin için ve direkt sizi yakından ilgilendiren konularla ilgili çalışacak kişiler.
Kapınızın önünde, oturduğunuz mahallede, sokakta, caddede, ilde, ilçede çözüm beklediğiniz konuları konuşun, çözüm önerilerini dinleyin, hatta dinlemekle kalmayıp kayıt altına alın.
Seçmen olarak oyunuzu kullanmadan önce bunu yapmaya hakkınız var!
Alın elinize cep telefonunuzu, sorunuzu direkt adaylara sorun!
Alın elinize cep telefonunuzu, sorunuzun cevabını direkt olarak kayıt altına alın.
Sonra sandık başına gidip, oyunuzu kullanın!
Size ‘Çözeceğim, halledeceğim, yapacağım’ diyene oyunuzu verin!
Seçim öncesi, oyunuzu vermeden önce elinizde kayıtlı belgeniz var!
Yapmadı mı?
Sosyal medya üzerinden ‘Yaparım’ dediğini teşhir edin!
Yapmadı mı?
Söz verip yerine getirmediği için, sizi kandırdığı için Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunun.
Seçmensiniz, elinizde altın değerinde ‘Oy’unuz var!
Seçmensiniz, elinizde altın değerinde ‘Belge’niz var.
Seçmensiniz, hukukun size hak olarak gösterdiği şeyler var.
Sadece ‘Oy’ kullanmadığınız, oyunuzun karşılığını sorduğunuz zaman, Türkiye’de siyaset kurumları da değişir, siyasetçi de.
Bir ‘OY’ çok şeyi değiştirir!