“ Yıldız’ın dediği gibi “

Mahmut Kızılarslan

Kal demek yerine,

Gel demek isterdim,

Git demek yerine,

Git-me.

Hatta Yıldız’ın dediği gibi,

Git-me, kal demek isterdim.

Bıraksalar daha ne çok şey isterdim.

Bi bıraksalar.

Üzerime çöken karabasanlardan, bi kurtulabilsem.

Beni saran kâbuslardan, ah bi kurtulabilsem.

Bütün sevgiler bölüştürülmüş,

Payımıza düşen gasp edilmiş sanki.

Bize fazlaca görülmüş gülümsemeler,

Yoksa evvelinde fazla mı güldük?

Bilmem. Bu mudur neden?

Fazlaca mı görülmüş en masumane istekler,

Bilmem, bi bize mi? Neden?

Kal demek yerine,

Gel demek isterdim,

Git demek yerine,

Git-me.

Sarılmayı özledim mesela.

Gözlerim arkada değil!

Kollamadan sırtımı!

Bilmezsin ben hep gözlerim kapalı sana sarılırdım.

Gözlerim kapalı sarılmaları özledim.

Gözlerim yüzünde, sırtım çıplak sarılmaları özledim.

Fazlaca bir kalp ezikliği, bir aşk yenilgisi

Nefessizim, morarmış her yeri.

Fazlaca zorlamalar, fazlaca anlamsızlıklar.

Hiçbir yere gitmeyen, kalıtsal ağrılar.

Hiçbir yere gitmeyen, kalıcı ağrılar.

İsterdim geçip gitsin bütün sızılar, kalmasın hiç.

Ya da boş ver, kalsın belli belirsiz.

Kal demek yerine,

Gel demek isterdim,

Git demek yerine,

Git-me.

Hatta Yıldız’ın dediği gibi,

Git-me, kal demek isterdim.

Ah yine ne çok şey istedim.