Ekonomide yüzde 7. 4 ile ilk çeyrekte oldukça yüksek bir büyümenin yaşandığını, ancak aynı gün açıklanan cari açık verilerinin yıllık 57 milyar dolarlık açığı işaret etmesinin daha fazla dikkat çektiğini söyleyen Yorgancılar “Bu durum ekonomik birimlerin olumsuz gelişmelere duyarlılığının daha fazla olduğunu ortaya koymaktadır” dedi.
Günümüzde ekonomi politikasının en önemli boyutlarından birinin beklentilerin iyi yönetilmesi olduğunu vurgulayan Yorgancılar, Merkez Bankası’nın uzun süre para politikasında tali yolları tercih etmesi, faiz artışı ve faiz politikasında sadeleştirmede gecikmesinin beklentileri olumsuz etkilediğini kaydetti. Yorgancılar, “Ülkenin seçim konjonktürüne girmesi ve bunun bazı belirsizlikleri beraberinde getirmesi söz konusu olmuştur. Bu içsel gelişmeler yanında ucuz ve bol küresel likidite döneminin sona ermesi ve dış kaynak bağımlılığı tarihinin en yüksek düzeylerinden birinde bulunması nedeniyle Türkiye’nin Arjantin ile birlikte en kırılgan ülkeler arasında bulunması da algının kötüleşmesini beslemiştir. Ancak, koşulların zorluğu bizleri yıldırmamalıdır. İnanıyorum ki, bu badireyi Türkiye ekonomisi güçlenerek atlatacaktır” diye konuştu.
Çözüm önerileri de ortaya konmalı
Ekonomideki zorluklar yanında tüm kesimlerin çözüm önerilerini de ortaya koyması gerektiğine dikkat çeken Başkan Yorgancılar “Türkiye ekonomisindeki sorunlar da kaynaklar da gayet iyi biliniyor. Aslında çözümler de biliniyor. Ekonomimizdeki sorunlar çaresi bilinmeyen kanser gibi bir hastalık değildir. Sorunlar; çaresi ve tedavi yolları bilinen hastalıklardır. Yüksek enflasyon, yüksek faiz, yüksek bütçe açığı, yüksek cari açık, yüksek dış kaynak bağımlılığı gibi sorunları çözmek için yeni- bilinmedik yöntemlere ihtiyaç yok. Hepimiz biliyoruz ki, vatandaş olarak, devlet olarak gelirimizden fazla harcadık. Olması gerekenden daha fazla refaha ulaştık. Ancak bunun sürdürülemez olduğunu, bir fatura çıkaracağını biliyorduk. Bu fatura da er ya da geç ödenecekti ve şimdi bunun ödeme zamanı geldi. Evet reçete de acı ilaçlar da olacaktır. Ancak, bu reçeteyi kullanmamanın, tedavide gecikmenin sonuçları çok daha ağırdır. Şimdi bu koşulları stratejik düşünerek avantaja dönüştürmemiz, fedakarlığı adil dağıtmamız gerekiyor” dedi.
İhracata odaklanmalıyız
Bu çerçevede öncelikle yavaşlayacak iç talebi, kur artışlarının da desteğiyle, ihracat ile ikame etmek gerektiğini ifade eden Yorgancılar, şöyle devam etti: “Bunun için de AB ilişkiler tekrar canlandırılmalı, komşularla ve Kuzey Afrika ülkeleri gibi geleneksel pazarlarla ekonomik ve siyasi ilişkiler güçlendirilmelidir. Cumhurbaşkanı adaylarının henüz seçilmeden ülkemize yapacağı en büyük hizmet; seçim sonrası için 3 aylık ve bir yıllık dönemi kapsayacak şekilde ekonomi/ dış politika boyutunda acil eylem planlarını açıklamaları olacaktır. Bu bağlamda ayrıca Yeni Orta Vadeli Ekonomi Program öngörülerini açıklamaları da iyi olacaktır. Bizler de bu ülkenin sanayicileri olarak hem yeni ekonomi programının hazırlanmasına hem de geleceğin sanayisinin oluşturulmasına katkı yapmaya hazırız. İnanıyoruz ki yine başaracağız.”