Mehmet ÖZDOĞRU
İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Şubat ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanvekili Can Özgen başkanlığında gerçekleştirildi. Mecliste ekonomik ve güncel olayları değerlendiren İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, Türk teknelerinin alıkonma riski nedeniyle Yunanistan limanlarına gidememesine neden olan krizde çözüm yolu bulunduğunu söyledi.
Öztürk, deniz turizmi ile ilgili özel çalışmalar yapıldığını belirterek, “Türkiye ile Yunanistan arasında Ro-Ro seferlerini Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleştirme Bakanlığı durdurdu ama sonrasında açıldı bazılarına da klasman koşulu getirdi. 18 Ocak itibariyle klasmanı olmayan hiçbir feribot maalesef yurtdışı çıkışı yapamıyor. Fakat en büyük sorun; sezonun hemen başlangıcında Yunanistan adalarına günübirlik tekneler ve mavi yolculuk yapan güneydeki teknelerdi. Bunun içinde bir çalışma yapıldı. Çok güzel bir çözüm bulundu ve artık tekneler gidebilecekler. Çözümde; tekneler ilkel yapılı ahşap gemi (Wooden Ship of Primitive Bulid) sertifikaları ile donatılacak. Dolayısıyla SOLAS hükümlerinden muaf tutulacaklar” şeklinde konuştu.
KONUŞULUYOR AMA BİR ŞEY YAPILMIYOR
2016 yılında İzmir'de gerçekleşen Türkiye-Yunanistan İşbirliği Konseyi'nde İzmir-Selanik arasında feribot seferlerinin başlatılmasına dair alınan ancak hayata geçmeyen karara dairde açıklamalarda bulunan Öztürk, “Bu iş yılan hikayesine döndü çünkü benden önceki dönemde de çok konuşuldu. Şimdi de çok konuşuluyor ama kimse bir şey yapmıyor. Yapmadık toplantı bırakmadık. Defalarca Yunanistan'a gidildi, oradan buraya insanlar geldi. Yunanistan ve Türkiye aynı denizi paylaşan iki kardeş ülke. İzmir'den Selanik'e iki yolla gidersiniz. Deniz ve kara yolu ile. Öyle bir sistem olmalı ki, gemi hem ucuz hem de hızlı olmalı. Çünkü Türkiye'de liman masrafları da çok fazla. Bu tür olumsuzluklardan dolayı bu iş senelerdir bir yere varamadı. Hala bugün gelen arkadaşlar 'İzmir limanı çok pahalı' diyor. Ciddi birileri geldi de 'Ben bu konuda ciddiyim kardeşim, ne yaparız, ne ederiz' diye kim konuştu? Delegasyonlar geliyor, oturuyoruz konuşuyoruz, akşam bir yemek yiyoruz. Çekip gidiyorlar. Hiçbir şey ortaya çıkmıyor. Bir kez daha ayrı bir gurup halinde geldiler. Biz de kendilerine 'Ciddi iseniz konuşalım' dedik ve bıraktık. Farklı bir şey yok. Ama hala İzmir limanının pahalılığından bahsediliyor. Ben de buna karşı çıkıyorum" diye konuştu.
ÜYE SAYIMIZ ARTTI
Oda seçimlerinin yaklaştığını da hatırlatan Öztürk, “Biz buraya çalışalım diye geldik. İnşallah düzgün işler yapmışızdır, bunu hep birlikte göreceğiz. Zaten iyi işler yapmadıysak tekrar seçilemeyiz. İyi işler yaptıysak da insanlar vicdanları ile demokratik olarak oylarını verecekler. Bizde hizmetlere devam edeceğiz. Uzun bir dönem çalıştık. Herhalde bir yönetim için 5 yıl ilk defa oluyor. Biz 2013 yılında ilk yönetime geldiğimizde odanın 546 üyesi vardı bugün nedeyse 900 yakın üyemiz var. Bizim yolumuzu açan sizlersiniz. 5 sene boyunca resen tek bir üye yapmadık. Herkes isteyerek geldi üye oldu” şeklinde konuştu.
İzmir limanı ne durumda?
Toplantıda konuşan Alsancak Limanı İşletme Müdürü İsmet Canbaz ise İzmir’e limanın çok fazla katkısının olduğunu belirterek limanların rekabet ortamının oluşturabilmesi için günün teknolojisine göre modernize edilmesi gerektiğini kaydetti.
Avrupa’daki modern limanlara ayak uydurmak ve onlarla aynı seviyede hizmet verebilmek için modernizasyonun yakalanması gerektiğinin altını çizen Canbaz, “Limanların en önemli özelliklerinden birisi de rıhtımlarım yapımı anında draft dediğimiz derinlik. Tabi bu rıhtımı yaparken imalat derinliği ne ise siz o rıhtımı ondan farklı bir metreye tarayamazsınız. Bu da demektir ki eksi 12 ise bu artık 12’dir. Zaman içerisinde rıhtım önlerinde bir takım bir dolgu söz konusu olabilir. Bunu da zaman içerisinde taramak gerekir. İzmir Limanı’nın bununla birlikte diğer bir problemi de kanal projesi. Bu navigasyon kanalı dediğimiz İzmir Körfez girişinden itibaren limana kadar olan kesimde belli yerlerdeki derinliklerin eksi 11 metre civarında olması limana emniyetli giriş draftının 10 buçuk metre olmasına neden olmakta tabi bu da girecek olan geminin yüzde 25-30 kapasite düşüklüğüne neden olmakta” ifadelerini kullandı.
Körfezin dip taraması ile ilgi geçmiş yılarda İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa bir çalışma başlatıldığını, 2016 yılında ise ÇED raporunun alındığını belediyenin bununla ilgili bir takım çalışmalar yaptığını da belirten Canbaz, kendilerinin de 400 bin metre küplük bir tarama yapabilmek için müracaatlarını yaptıklarını ve bu çalışmayı yapabilmeleri için Çevre İl Müdürlüğü’nün dışarıdan birkaç görüş istediğini ve bu kapsamda İl Kültür Müdürlüğü ile Tarım İl Müdürlüğüne gerekli müracaatları yaptıklarını ve buralardan gelecek cevaplardan sonra tekrar dosya oluşturup taramayla ilgili durumu gerçekleştireceklerini söyledi.
Yurtdışı rezervasyonlarda artış var
İzmir Kültür Turizm Müdürü Murat Karaçanta da 2018’de turizm sektöründen umutlu olduklarını ifade ederek “Yurt dışı rezervasyonlarında yüzde 80 artış var, bu oran Türkiye genelinde yüzde 28. Turist sayımız Türkiye genelinde 32 milyon oldu. 2018 yılında 2014-2015’leri yakalayacağız. Bu yıl turizm sektörü açısından daha iyi bir yıl geçireceğiz” diye konuştu.
Öte yandan meclis toplantısında deniz turizmine katkılarından dolayı Kültür ve Turizm İzmir İl Müdürü Murat Karaçanta, Deniz Turizm Şube Müdürü Berna Doğan ve Ege Üniversitesi Çeşme Turizm Otelcilik Yüksek Okulu Genel Sekreteri Nevzat Süzen’e plaket verildi. Geçen yıl sonunda Alaçatı’da çıkan tekne yangınına başarılı müdahalelerinden dolayı Çeşme Liman Başkanı Nihat Tozman ve Port Alaçatı Marina Müdürü Yaşar Yılmaz’a plaket takdim edildi.