Geçtiğim yolların tozları hâlâ uçuşuyor arkamda
Kalbim kökünden sökülüp, kopartılırken bir çınar gibi;
Suyun feyezânına,
Ateşin hiddetine and içtim.
Toprağımdan kopartılırken, ahvâlimi kimseler görmedi
Sînemi parçalayan acılarım ölümsüz yaralar bırakırken,
Sicili bozuk sevgilerimi terk ettim.
Âfâkî kaldığım sevdiklerimin yanından kaçıp, münzevî hayatı seçtim.
Kar örttü içimdeki özlemleri, buz dağları yükseldi yerlerine
Yazanına bile yabancı bir mektubum bu yeryüzünde
Ne giysem yakışmıyor içimdeki bu hüzne
Hiçbir renk tanıdık değil yüreğime
Yalanlara kaparken gözlerimi,
Yalnızlığı kendime telkin ettim.
Mevsimini kaybeden bir bulut gibiyim
Sürüklenirken gökyüzünde, yağıp bir damla olamıyorum.
Ne kışım kış, ne de güneş var yazımda
Ömrüm artık köhne bahârında
Hüyâlarda gezinirken, ezildim hakîkat duvarının altında
Geçmişim benim yüreğimdeki vâveylâ.