Ekonomik olarak zamlara alıştığımız şu günlerde farkında mısınız, zamlar durmaya başladı.
Piyasalarda haftası haftasını, ayı ayını tutmayan fiyatlarda bir durağanlık başladı.
Sanırım yeni ekonomik politikası, enflasyonla mücadelede etkin adımların atılması.
Tabi ki en büyük neden faizlerin yükseltilmesi!
TL’nin değerinin artmasına olmasa da daha fazla düşmesine engel olan faiz artırımını nakit parayı çok ama çok değerli hale getirdi.
Ekonomi uzmanları da zaten sık sık uyarıyorlar, paranız varsa bu aralar zaruri ihtiyaçlarınız dışında hiçbir şey almayın.
Çünkü para değerli!
Bazı ekonomi uzmanları ise şunu dahi iddia ediyorlar, bugünün 100 TL’si yarının Bin TL’si kadar kıymetli olacak.
Toplumsal anlamda ekonomik olarak toparlanmamızı tek yolu tabi ki zamların durması değil. Zamların durmasına ilave olarak gelir seviyelerinin de yükseltilmesi.
Bu zam durağanlığının faydasını, durmayan ve yükselen gelir seviyesiyle her net olarak görebilecektir.
Ekonomini başında olanlar ve ekonomiye yön verenler de 2024’de az, 2025’de ise bunun daha da çok şekilde hissedileceği görüşünde ve beklentisindeler.
Gayrimenkul sektöründeki durağanlık ve hatta düşüşler, döviz ve altın alanındaki durağanlık Türk Lirası’nın güçlenmesinin etkileri.
Türk Lirası güçlendikçe de ekonomik olarak herkes güç toplamaya başlayacaktır.
Ekonomi uzmanların beklentileri, ekonomi piyasasının bugün ki durumu böyle.
Ama bir de uzmanlardan parantez içi uyarılar var.
Türkiye dünyaya entegre bir ekonominin içinde. Dolayısıyla dünyanın her hangi bir yerinde bütün dünyayı etkileyebilecek gelişmelerin yansımaları ve etkileri bunun dışında tutuluyor.
Rusya’nın Ukrayna ile savaşa devam etmesi gibi.
Afrika ülkelerinde sömürüye karşı mücadelelerin başlaması gibi.
İsrail’in Gazze’ye saldırması gibi.
Korona virüs, deprem gibi.
Bugünümüzden daha keyifli günlerimiz olsun.
Mutlu pazarlar!