Artık kamu çalışanlarının çalışmalarını bir travma içerisinde gerçekleştirdiğini belirten Altıok: “Her KHK sebepsiz "acaba ben de var mıyım?" kaygısıyla internet sitelerinin kilitlenmesine neden olan vahim bir tablo doğuruyor. Başlı başına bu durum bile usulsüzlüğü, mesnetsizliği ve çarpıklığı açıkça ortaya koyuyor. Çalışma yaşamına dair tüm mesleki kazanımlar, hayata dair tüm demokratik talepler ağır bir OHAL rejiminin baskısı altında eziliyor, ezilmeye çalışılıyor.” ifadelerini kullandı.
679 sayılı son KHK ile kamudan ihraç edilenlerinin sayısının toplam 100 bini bulduğunu belirten Altıok: Değerlendirmelerin hangi objektif veriler ışığında gerçekleştiği belirsiz, eline silah alan ile bankadan kirasını ödeyenin aynı kategoride ele alındığı bu toplu kıyımlar ülke nüfusunun kayda değer bir bölümünü tam anlamıyla “medeni ölüler” haline getirmekten başka bir şey değil.” dedi.
Kamudan solcuların, sosyalistlerin, Atatürkçülerin tasfiye edildiğini ve yeni rejim için yol temizliği yapıldığını ifade eden Zeynep Altıok, Barış İçin Akademisyenler’e de değindi. Son KHK ile ihraç edilen akademisyenlerin 41’inin Barış İçin Akademisyenler’den olduğunu belirten Altıok, böylelikle OHAL ilan edildiğinden beri ihraç edilen Barış İçin Akademisyenler sayısının 146’yı bulduğunu belirtti. Altıok: “Ülkenin iyi yetişmiş aydınlarına, yazarlarına, akademisyenlerine yönelik kin ve nefret dolu bu muamele kabul edilemez. Birçoğu 30 yılı aşkındır üniversitelerde nesiller yetiştiren, kitaplar, makaleler yazan memleket aydınlarının itibarını mesnetsiz tek paragraflık bir resmi yazıyla ellerinden almak iktidar partisinin kudretinde olamaz. Faşizminin en belirgin özelliği daima aydın düşmanlığı olmuştur. Bugün insanlık tarihi utanç örnekleri ile dolu. Çağdaş dünya geçmiş utançlarla yüzleşmeyi bitiremiyor. Bugün 21. yy. Türkiye’sinde iktidar eliyle yürütülen bu aydın düşmanlığı da yarın utançla anılacak. Bu utançtan iktidar yetkililerine akademisyenleri üniversiteden atılmak üzere teslim eden üniversite yönetimleri de payını alacak. Tarih her şeyi kaydediyor.” dedi.
İhraç edilen akademisyenlerin mutlaka geri döneceğini ifade eden Zeynep Altıok: “İfade özgürlüğü temel insan haklarının başında gelir. Bugün düşüncelerini ifade ettikleri için iktidarın türlü baskısı ve zorbalığına maruz kalan herkes demokrasi mücadelesinin birer sembolüdür. Cumhuriyet Halk Partisi olarak demokrasi mücadelesine sahip çıkacak, demokrasi mücadelesinin sembolleriyle yan yana durmaya devam edeceğiz.” ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı.