Zor durumdaki firmaların umudu konkordato

İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası ve İzmir Barosu işbirliğiyle düzenlenen “Konkortado Konferansı” 27 Eylül Perşembe günü İzmir Barosu Konferans Salonunda yapıldı.

Doç. Dr. Bilgehan Yeşilova, Av. Halil Bülent Serdaroğlu ve Yeminli Mali Müşavir Mehmet Yaşar Akçay’ın konuşmacı olduğu Konferansa yeminli mali müşavirlerden ve avukatlardan ilgi büyüktü. 

İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Şadi Çetin açılış konuşmasında “Konkordato iflastan önce son çare, köprüden önce son çıkış. Basından izliyoruz, her gün Türkiye'nin çok önemli markaları bir bir konkordato için başvuruyorlar. Şirketler döviz, enflasyon ve faizlerin artırmasının yanı sıra zaten öteden beri var olan öz varlık, tahsilat ve bankalardan kredi bulma problemi ile birlikte batan firmaların da domino etkisiyle, borçlarını ödeyemez duruma düştüler. Özel sektörün bilanço tahribatı çok arttı. İflaslar başladı. Türkiye 1946'dan beri sürekli dış ticaret açığı veriyor. Bu açık kredilerle kapanıyor. Yap işlet devret vs. etkilerle döviz cinsinden borçlanmalar arttı. Dış borç ilk kez GSMH'nın %50'sini aştı. Kamunun borcu çok yüksek değil, ancak özel sektörün borcu, bizim borcumuz olmadığı anlamına gelmiyor. Aslında Avrupa ve dünyada bir kriz yok. Sadece gelişmekte olan ekonomilerde kriz var. Sıcak para çıkmak isteyince dövize talep artıyor. Dövize talep artınca; kur, faiz ve enflasyon üçlemesi başlıyor. Bu ortamda dövize müdahale etmek mümkün değil. Döviz kuru arz talep dengesinde kuruluyor. Döviz kuru artınca zorunlu olarak faiz ve enflasyon artıyor.  Yatırımlar azalıyor, işsizlik artıyor. 2001'de büyük bir kriz yaşadık. Döviz kurları bir anda 2 katına çıktı. Bir gecede %40 devalüasyon oldu. Gecelik faizler %6.200'lere çıktı. Kur, faiz, enflasyon bir anda fırladı. Krediler daraldı. Bankacılık sistemi kilitlendi. 37 banka battı. 15.000'e yakın şirket iflas etti. Türkiye‘nin kredi notu düştü. Yabancı yatırımcı desteğini çekti. Sonuç: İMF- Kemal Derviş yönetimi oldu. Bugün 2001 gibi değil ama çok hassas bir dönemden geçiyoruz. Önümüzde iyi idare edilmesi gereken bir süreç var. Ekonomi bir beklenti yönetimidir. Kötü şeyler hayal ederek iyi şeyler yapamazsınız. İyimser olmak şart. İhtiyatlı bir iyimserlik içinde olmak gerekir. İyimserliğin yanı sıra iyi bir üslupla piyasalara güven aşılamak gerekir. 

Ekonomide serbest piyasa, yönetimde otoriterlik olmaz. Sermaye çok ürkektir, sert davranmaya gelmez. Konkordatonun zor durumdaki firmalara umut olmasını diliyorum. İflas erteleme süreci maalesef iyi yönetilemedi. Umarım konkordato istismar edilmez. Bu salonu dolduran sizler bir ekip olarak bir kaç firmayı kurtarabilseniz bu büyük bir başarı sayılır. Her firma bir sürü istihdam vergi vs. demek. Her firma ekonomik anlamda bir kale demektir. Aydınlık yarınlara daha çok üretim, daha çok istihdam ve daha çok ihracatla ulaşacağız.” dedi.

YARGI REFORMUNA İHTİYAÇ VAR 

İzmir Barosu Başkan Vekili Av. Mustafa Çetin konuşmasına Eskişehir’de bürosuna silah sıkılan Av. Heval Yıldız Karasu’ya geçmiş olsun dilekleri ile başladı. Çetin; konuyu yakından takip ettiklerini ve her zaman meslektaşlarının yanında olacaklarını ifade etti. 

İzmir Barosu’nun üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve meslek odaları ile işbirliğine büyük önem verdiğini ifade eden Av. Mustafa Çetin, bu anlamda Yeminli Mali Müşavirler Odası ile ortak çalışmalarının da süreceğini dile getirdi. Bir ülkede adalete güven duyulduğu oranda o ülke halkının huzur bulacağını söyleyen Av. Mustafa Çetin “Oysa son zamanlarda ülkemizde yargıya olan güven %20’lere düşmüş, yerel mahkemelerin vermiş olduğu kararların yaklaşık %65’i üst mahkemelerce bozulmaya başlamış ve kurtuluş olarak başlanan istinaf mahkemeleri bir yılını doldurmadan tıkanmıştır” dedi. Bu anlamda bir yargı reformuna ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Av. Mustafa Çetin güvenilir bir yargı,  nitelikli ve kaliteli avukat, hakim ve savcıların olması, yargının da hızlı işlemesi ve olabildiğince doğru kararlar verebilmesi gerektiğine dikkati çekti. Bu doğrultuda hukuk eğitiminin önemini vurgulayan Av. Mustafa Çetin, “85’in üzerindeki hukuk fakültesi ile hukuk eğitiminin kalitesi düştü. Hukuk fakültelerine %1 veya %2’lik dilimdeki kişilerin girmesi, eğitim süresinin ise beş yıl olması gerekli. Biz Avukatlık Kanunu’ndan aldığımız sorumlulukla meslektaşlarımızı yeni çıkan kanunlardan, yönetmeliklerden ve uygulamalardan haberdar etmek için sürekli bir eğitim faaliyeti içerisindeyiz. Bu anlamda son iki yıl içerisinde 140’a yakın çalışma düzenledik ve bu çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.

Haziran ayında konkordato ile ilgili bir çalışma daha yaptıklarını söyleyen Av. Mustafa Çetin “bununla birlikte özellikle iflas ertelemenin de kaldırılması ve son günlerde bir çok büyük firmanın konkordato ilan etmesiyle birlikte konunun önemine bağlı olarak yeni bir çalışma yapma gereği duyduk” dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri