Bir savaş düşünün, ister meşru olsun, ister gayrimeşru.

İçinde insanlar olsun.

Bir tarafından saldıran insanlar, diğer tarafından kendini korumaya çalışan insanlar.

Nizamı savaşın ölçüsü de budur.

Birileri saldırır, diğer taraf saldıracak gücü yoksa mecburen saldırıyı durdurmaya çalışır.

İki tarafında elinde silahlar vardır.

Üstün olanı kullanılan silah ve uygulanan savaş taktikleri belirler.

Zaferi, en çok silah gücüne sahip olup, onu kullanabilen ve taktiğini zafer için iyi kuranlar kazanır.

Nizamı savaşın ölçüsü de budur.

Bir de 15 Temmuz vardır.

Nizamı olmayan, taktiği olmayan, ölçüsü olmayan savaş.

Bir tarafın elinde silahlar, diğer tarafın elinde bayrak, sopa ve insan bedenleri.

Yani nizamı olmayan bir savaş.

Türkiye’nin tarihinde değil, dünya tarihinde ender görülen bir olaydır 15 Temmuz.

Nizamı olmayan savaşı, nizami olmayan şartlarda, elinde silah olmadan kazanan bir sivil direniş.

Eyvahların çekildiği zamanlarda, eyvallah etmeyenlerin kazandığı bir mücadele.

Silahlıların teslim alındıktan sonra bile bitmeyen, silahsızlarının bulunmaya çalıştığı bir mücadele.

15 Temmuz Türkiye demokrasisi ve Türkiye’nin geleceği açısından çok ama çok önemli bir mücadele örneği ve başarısı.

Bir takım insanlar bu mücadeleyi seyretmiş olsalar da.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye’nin kurtuluşu, milletin bağımsızlığı için milletiyle mücadele ederken de böyle bir takım insanlar seyretmeyi tercih etmişlerdir.

Tarih onların isimlerini kitaplara yazmaz ama Anadolu insanı onları hafızalarına çok ama çok iyi yazmıştır.

Anadolu insanının bağımsızlık tutkusu, bayrak sevgisi, vatan sevdası tarih boyunca hep vardı.

Ondandır ki, sayısız devletler kurup, sayısız bayrakların altında özgür yaşamayı tercih etmişlerdir.

15 Temmuz da, nizami olmayan, silahlılara karşı silahlı sivil halkın özgür yaşama, vatan ve bayrak sevgisinin en yüksekte olduğu zamanlardan sadece birisidir.

Her tarih kendi zamanını yaşasa da, gelecek tarih geçmişteki böyle önemli günleri yazar!

15 Temmuz şehitlerine rahmet ve saygıyla…