Sınav kaygısı sindirim bozukluklarına yol açıyor!

Sınav kaygısı sindirim bozukluklarına yol açıyor!

Uzm. Klinik Psikolog Aslıhan Değerli, sınav kaygısı yaşayan çocuklarda sindirim bozuklukları ve dikkat eksikliği gibi sorunların yaşanabileceğine dikkat çekerek, ailelerin çocuklarını yakından takip etmeleri gerektiğini dile getirdi.

Kaygının korkudan farklı bir duygu olduğunu belirten Aslıhan Değerli, “Kaygı; bir tehlike ya da uyarı sinyali olan kaygı aslında herkesin zaman zaman hissettiği normal ve yaygın bir duygudur. Diğer bir değişle dışarıdan zarar gelecek korkusuyla yaşanan ruhsal, zihinsel ve fizyolojik uyarılmaya kaygı adı veriliyor” dedi. 


Özel Medifema Hastanesinde görevli Değerli, kaygının korku ile karıştırılabildiğine dikkat çekerek, “Kaygı ile korku genellikle birbirine karıştırılmaktadır. Aralarındaki en önemli fark korku, bilinçli olarak tanınan, belirli bir tehlike (genel olarak dış baskı veya tehlike) karşısında ortaya çıkan heyecansal bir tepkidir. 'Ben arıdan korkarım' örneğinde olduğu gibi korkunun kaynağını biliriz.

 

Kaygı ise kişi tarafından bilinmeyen, belli olmayan, objesiz tehlikelere karşı verilen heyecansal bir tepkidir, bireyin kendi varlığı için gerekli olan değerlerin, tehdit edilmesi halinin yaşandığı doğal içsel bir durumdur. Korkuda tehdit dışarıdandır, benliğinin bütünü tehlike altında değildir. Kişi tehlikeyi bilir ve bununla uğraşmak için kaçma veya savaşma biçiminde bir davranış gösterebilir ve korku veren durum ortadan kalktığında rahatlar. Kaygı daha genel bir durumdur, korkudan daha şiddetli ve daha uzun sürelidir. Telefonla sürekli tehdit edilen kişinin bazı ruhsal ve fiziksel endişe belirtileri göstermesi gibi kaygının süresi ve belirtileri içinde bulunan stresli duruma uygunluk gösteriyorsa bir bozukluk olarak kabul edilmez” dedi.

Kaygı bozukluğu
 

Anksiyete (kaygı) bozukluğu ise kişinin ruhsal, zihinsel ve bedensel işlevselliğini olumsuz yönde etkileyen süresi ve belirtileri içinde bulunan duruma uygunluk göstermeyen çeşitli kaygı durumlarına verilen genel kapsamlı bir tanım olduğunu belirten Değerli, "Kişinin kaygıdan dolayı meslek ve aile yaşamında güçlükler ile karşılaşması, arkadaş, komşu, tanıdık ve aile üyeleriyle olan ilişkilerinde sorunlar yaşaması, günün büyük bir bölümünde kişinin aklını olumsuz yönde meşgul etmesi, kişinin korku ve kaygılarını kontrol altında bulundurmakta güçlük çekmesi ve bu sorunların en az 6 aydır devam ediyor olması gibi durumlarında kaygı bozukluğundan söz edilebilir” diye konuştu.

“Bedensel ve ruhsal problemlere yol açabilir”


Aşırı sinirlilik, kalp çarpıntısı, gerginlik, yerinde duramama gibi şekillerde kendisini gösteren kaygı bozukluğunun kişide bazen sadece hafif bir rahatsızlık şeklinde de kendini gösterebildiğinin altını çizen Değerli, “Bazen panik hali yerinde duramama nefes alamama belirli yerlere gitmekten kaçınma gibi şekillerde ortaya çıkabilir.

 

Bazen de sınav kaygısı gibi durumlarda sindirim bozuklukları gibi bedensel sorunlara, dikkat eksikliği gibi ruhsal sorunlara yol açarak başarısızlığa yol açabilir. Kaygı bozukluklarında endişe korku kötü bir haber alınacağı beklentisi sinirlilik, irkilme, aklını kaybedeceği korkusu, gerçek dışılık hissi, dış dünyaya yabancılık hissi, kendi bedeninin bir parçasına yabancılık hissi, kontrolü kaybetme hissi, ölüm korkusu gibi ruhsal belirtiler ve titreme, ağız kuruluğu, soğuk sıcak basması, kalp atışında artış, nefes alamama, yutma güçlüğü, baş dönmesi, uyuşukluk, kas ve göğüste ağrı, sindirim sisteminde sorunlar, sık idrara çıkma gibi bedensel belirtiler de ortaya çıkabilir. Aşırı stres, doğal afetler, büyük kazalar, büyük hastalıklar, uyku bozuklukları ve yeme bozuklukları, cinsel işlev sorunları, bir yakını kaybetme, ağır hastalık geçirilmesi, büyük acılar yaşama, sevilmeme ve değerli hissetmeme gibi çocukluk travmaları, olumsuz anne baba tutumları, fiziksel ve duygusal şiddete maruz kalma veya şahit olma, aşırı koruyuculuk, fiziksel veya ruhsal istismar veya aşırı baskı kaygı bozukluklarına yol açabilir” diye konuştu.

Tedavisi mümkün
 

Bu duygu durum bozukluğunun tedavisinin mümkün olduğunu ifade eden Değerli, şunları söyledi: 
“Duygu, düşünce veya davranış kalıplarına bağlı oluşan aşırı kaygı, ruhsal bir bozukluğa dönüşmeden stresle başa çıkma teknikleri, nefes ve gevşeme egzersizleri, duygusal özgürleşme teknikleri gibi doğal yöntemlerle azaltılabilir ama kaygı bozuklukları psikoterapi ve ilaç tedavisi ile tedavi edilir”.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.