Sındır; “İktidar yönetim zafiyeti içerisinde!”
“TERÖRÜ SONLANDIRMAK İÇİN HER TÜRLÜ DESTEĞE HAZIRIZ!”
CHP Genel Sekreteri Sındır: “İstanbul’daki alçak saldırıda içimiz yandı. Ülkemizde son bir yılda düzenlenen 17 büyük saldırıda 360’ın üzerinde vatandaşımız şehit oldu, bin 800’den fazla da vatandaşımız yaralandı. Bu sayılar 10 yıllar içerisinde şehit olanlar değil bir yıl içerisinde şehit olan vatandaşlarımızın sayısı.”
Kamil Okyay Sındır, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. AKP iktidarının yönetim zafiyeti ve çaresizlik içerisinde olduğunu söyleyen Sındır, “AKP iktidarı görevini yapamamanın acziyetini maneviyata bırakmış durumda” dedi.
“TERÖRÜ SONLANDIRMAK İÇİN HER TÜRLÜ DESTEĞE HAZIRIZ!”
Sözlerine Beşiktaş’taki hain saldırıda hayatını yitiren tüm şehitlere rahmet dileyerek başlayan Sındır, “İstanbul’daki alçak saldırıda içimiz yandı. Ülkemizde son bir yılda düzenlenen 17 büyük saldırıda 360’ın üzerinde vatandaşımız şehit oldu, bin 800’den fazla da vatandaşımız yaralandı. Bu sayılar 10 yıllar içerisinde şehit olanlar değil bir yıl içerisinde şehit olan vatandaşlarımızın sayısı. Terör sorununun ortadan kaldırılması hükümetin temel görevidir. Biz CHP olarak terörü sonlandırmak için hükümete, her türlü desteği vermeye hazırız. Birlik ve beraberliğimizden taviz vermeden hükümetin alacağı önlemlere destek vermeye hazırız” dedi.
“MİLLİ BİR TERÖR POLİTİKASINA İHTİYAÇ VAR”
Türkiye’nin milli bir terör politikasına ihtiyacı olduğunu dile getiren Sındır, “Hükümetin kararlı ve etkin politikaları derhal hayata geçirmesi gerekiyor. Bugün maalesef Türkiye’de bir yönetim zafiyeti var. Beşiktaş’taki gibi acıların bir daha yaşanmaması için başta hükümet olmak üzere hepimize büyük görev düşüyor. Fakat hükümet 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde devlet içirişinde yapılanan FETÖ terör örgütüyle, aynı menzile el ele kol kola yürüyorlardı. Darbe girişiminden sonra kandırıldık Allah’ım bizi affetsin noktasına gelindi. Yine geçmişte PKK terör örgütü ile mücadele yerine müzakere yoluna gidildi. Bu zaman zarfında mülki idare amirleri aman ellemeyin aman dokunmayın talimatlarıyla operasyon yapacak askere engel oldular. Bölgede hendekler kazınırken, yollar tuzaklanırken bunlara göz yumuldu. Sonuç itibariyle geldiğimiz durum ortada, terörün geldiği nokta ortada” dedi.
“SİZ NELERLE UĞRAŞIYORSUNUZ!”
Konuşmasında Türkiye’nin anti demokratik bir rejim değişikliğiyle karşı karşıya olduğunun altını çizen Genel Sekreter Sındır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Toplumumuz geldiği noktada mutsuz, kutuplaşmış, etnik ve inanç kimliği temelinde ayrışmış ve başkalaşmaya başlamış bir durumda. Millet dediğiniz; harcında sevgi olan, kardeşlik olan; yasta ve tasada kıvançta ve sevinçte aynı duyguları paylaşan bir bütündür. Maalesef kutuplaştırıcı politikalarla, ayrıştırıcı söylemler ve baskıcı uygulamalarla bu değerimizi parçalaya parçalaya bizleri bu hale getirdiler. Bizim, ülkemizi darbelerden gelen anti demokratik düzenlemelerden kurtarıp ileri demokrasiye götürmemiz gerekirken mevcut durumu arayacağımız günlere sürükleniyoruz. Ülkemiz can yakıcı saldırılarla yas ve matem havasına bürünürken birilerinin rejim değişikliği ile uğraşmaları anlaşılır gibi değil. Acılı anneleri babaları, çocukları eşleri görüyoruz ve kahroluyoruz. Siz nelerle uğraşıyorsunuz.”
“HÜKÜMETİN TERÖRE KARŞI ÇÖZÜMÜ BU MU?”
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin ‘hepimiz birer şehit adayıyız. Allah nasip ederse inşallah ben de şehit olurum. İnşallah sizler de şehit olun’ sözlerini sert bir dille eleştiren Sındır, “Bugün hükümet sorumluluğunun, görevinin, yetkinin gereğini yapıp güvenlik güçlerimizin şehit olmamasını sağlamalı. Önlemini alabilecekken vatandaşımız, polisimiz, askerimiz neden şehit olsun. Hükümetin teröre karşı çözümü bu mu? Bugün Türkiye’de tüm yurttaşlarımız güven, huzur ve refah istiyor. Hükümet aldığı önlemlerle vatandaşa güven vermeli. Artık yetkililer görevlerini yapamamanın acziyetini maneviyata bırakmış durumdalar. Bu sözler çaresizliğin bir göstergesi. Söz konusu olan vatansa ve vatanı müdafaaysa hepimiz şehit olmaya hazırız. İktidarın işi vatandaşa şehit olun, şehitlik kutsal bir mertebedir demek değildir. Hükümet laf ve mazeret üretme makamı değil sorunlara çözüm bulma makamıdır kardeşim. Bunların da temelinde demokrasiyi, özgürlükleri ve refah toplumunu oluşturacak öneriler paketini ortaya koymaktan geçer.”
Sözlerini polislerin çalışma koşullarına dikkat çekerek bitiren Sındır, şöyle konuştu: “Zor şartlar altında görev yapan polislerimizin yaşadığı sıkıntılar ortada. Polislerimiz zor şartlar altında çalışıyor. Ayda 360 saate varan çalışma süreleri olabiliyor. Eşini, çocuğunu göremeden, dinlenemeden görev başında polisimizden söz ediyorum. Mesai diye bir mefhum yok. Buradan ben soruyorum; Beşiktaş – Bursa maçında görev yapan hangi polislerimiz o futbol maçı nedeniyle mesai ücreti almış? Hayatları her an tehlike altında. Sayın Özhaseki o lafları diyeceğine polislerimizin çalışma koşullarını iyileştirecek haklarını ve yetkilerini de koruyan kollayan birkaç cümle sarf etseydi çok daha mutlu olurduk.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.