CHP Genel Sekreteri ve İzmir milletvekili Kamil Okyay Sındır Radyo Romantik Türk’te Doğacan Öz ile Gün Ortası programına konuk oldu. Sındır, Alaattin Yüksel’in geçtiğimiz günlerde kendisi hakkında yaptığı açıklamalara yanıt vererek “Belediye Başkanlığına yeniden aday olduğumda buna müdahil olanların bunun önüne geçenlerin sonradan beni PM’ye önerdiğini söylemelerine sadece güler geçerim” dedi.

Programdan satır başları şöyle:

“İzmir’in dizayn edilmesine izin vermeyiz !”

Sayın Yüksel il başkanlığı, milletvekilliği genel başkan yardımcılığı ve sonrasında yeniden il başkanlığı yapmış bir isimdir. Anlayamadığımız bir nedenle de il başkanlığından ayrılmış. Şahsımla ilgili olan kısımlar üzüntü verici.

Genel Sekreter, il ve ilçe örgütlerinin en doğru biçimde iktidara taşıyacak çalışmalar yapmasını arzu eder bununla ilgili gerekliyse müdahalelerde bulunur. İl başkanı nasıl ilçelere müdahale yetkisi hakkı varsa genel sekreterin de il ve ilçelere müdahale hakkı vardır. Hiçbir sandıkta müdahalem olmadı. İtirazlara karşı müdahalem olmadı. İl başkanlığının verdiği kararlara itirazımız olmadı. Disiplin konusunda müdahale olmadım. Kim diyorsa ispat etsin bütün görevlerimi bırakmaya hazırım. Kamudaki görevlerim esnasında da yargı önünde boynum kıldan incedir. Disiplin kurulları asla müdahil olunmaması gereken organlardır.

Sayın Yüksel bu açıklamalara neden gerek duydu bilmiyorum ama İzmir’de şöyle bir süreç var ne yazık ki benim gibi müdahil olmayanları müdahil olanlar suçluyor. İzmir dizayn edilmeye çalışılıyor siyaseten. Buna izin vermeyiz. Burada, İzmir’de örgütün özgürce iradelerini koyacağı kongreler olacaktır bunun güvencesi en başta genel başkanımızdır, MYK’dır. Örgüt içinde algı operasyonu var. Bu da İzmir’e zarar veriyor. İl kongresinde dileğim örgüt kucaklayacak kimsenin talimatıyla değil genel başkana doğrudan bağlı örgütü rahatlatacak İzmir’de CHP’yi büyütecek bir il başkanı ve yönetimi seçilmesidir.

“PM’ye girmemi isteyen doğrudan Genel Başkan’dır”

“Sayın Yüksel il başkanlığını keşke bırakmasaydı da bu süreci en iyi şekilde götürme fırsatını kullanabilseydi. Nereden çıktı bu ifadeler anlam veremedim. Benim PM’ye girmemi isteyen doğrudan Genel Başkanımızdır. Sayın Yüksel de gayet iyi bilir ki Ankara İstanbul ve İzmir il başkanları bir araya geldiğinde, kendilerine ben dahil bazı isimlerin mutlaka anahtar listesinde olmaları yönünde talep gelmiştir. Onlar da gereğini yapmışlar. Belediye başkanlığına yeniden aday olduğumda buna müdahil olanların bunun önüne geçenlerin sonradan beni PM’ye önerdiğini söylemelerine sadece güler geçerim.

Sayın Yüksel’e tavsiyem önerim bu meseleleri bir algıya dönüştürerek İzmir’de kimi seçtiririz yerine, örgüte hep birlikte sahip çıkılmalı. Hep birlikte kimsenin tahakkümünde olmayan tüm örgütü kucaklayacak, tüm İzmirlilerin CHP’ye yakıştı diyeceği kente umut verecek bir yapının oluşması için mücadele edelim.”