Sismik izolatörler, depremi minimalize ediyor

Sismik izolatörler, depremi minimalize ediyor

Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremler bölgede büyük yıkıma neden olurken depreme dayanıklı yapıların önemi yeniden gözler önüne serildi.

Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve sonrasında yaşanan 7.6 büyüklüğündeki depremler sonrası 10 ilde büyük yıkım meydana gelirken uzmanlar depreme dayanıklı yapılar inşa edilmesi gerekliliğine yönelik uyarılarını yineliyor.

Depremlerde hastane binaları da hasar alırken afetlerde sağlık hizmetlerinin aksamadan sürdürülebilirliğinin önemine dikkat çekiliyor. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit de hastanede bulunan 2 bin 68 sismik izolatörün deprem anında bile ameliyatlara devam edilmesine imkan tanıdığına vurgu yaptı. Prof. Dr. Yiyit, deprem sonrası tedavilerin sürdürülebilir olmasının hayat kurtarmadaki önemini belirtti.

6472.jpg

“DEPREM ANINDA NORMAL İŞLEYİŞİ SÜRDÜRME OLANAĞI SAĞLIYOR”

Sismik izolatör sistemlerinin depremlere karşı büyük önem taşıdığına dikkat çeken Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, “Şu an hasta yükünün çok büyük bir kısmını Adana ve Mersin’deki şehir hastanelerimiz devraldı. Şehir hastanelerinin birçoğunda altta sismik izolatörler var. Şu an biz Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nin eksi 3’ündeyiz. Sismik izolatörlerden bu binada tam 2 bin 68 tane var. Bu da şu demek; dünyanın sismik izolatörlü monoblok en büyük binasından bahsediyoruz. Sismik izolatörler, deprem anında hiçbir sıkıntı hissetmeden normal işleyişi sürdürme olanağı sağlıyor. İçeride çalışanların kendini güvende hissetmesini sağlıyor, bütün ameliyatların, tıbbi süreçlerin artçıları dikkate almadan, depremin kendisini dikkate almadan sürdürebilme imkanı veriyor. Bu izolatörler her iki yönde 50 ila 70 cm harekete olanak sağlıyor. Bu da içerideki kişinin depremi hissetmesini minimalize ediyor. Bu hastaneler en az 72 saat bütün ihtiyacını kendisi karşılayacak halde. Elektriğini, suyunu, kendisi idame ettirebilecek durumda. Deprem ülkesi olan bir ülkede olmazsa olmaz yapılar” dedi.

s-682921010c17af61fd70ec14bb9ad4341dfb0535.webp

Afetler sonrası sağlık hizmetlerinin devamlılığının önemine vurgu yapan Prof. Dr. Yiyit, “Şu an İstanbul’da iki yakada da çok sayıda yapılmış, sismik izolatörlü hastanelerimiz var. Ülkemizin birçok bölgesine yayılmış olan şehir hastaneleri de bu depremde gördüğümüz gibi hastalarımızı ilk transfer noktalarımız. Bu anlamda sağlığın yürütülmesi noktasında çok önemli merkezler diye düşünüyorum. Bizim hazırlanmış projelerimiz, yol haritalarımız var. Burada 2 yakada da sismik izolatörlü hastaneler var, hasta transferi için rotaları belirlenmiş konumdalar. Aynı zamanda bu hastanelerin çok büyük kapalı alanları var. Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nin 1 milyon 21 bin metrekare kapalı alanı var. Bu da şu demek; aslında deprem anında da sığınma anlamında insanların idamesi, hayatta kalması ve barındırılması anlamda önemli merkezler olacak gibi duruyor. Bu depremde olay yerine yakın şehir hastanelerinde etkilenmeden, hizmetin sürdürebilmesi ve kapasitesinin çok üzerinde kat ve kat hasta alması ne kadar doğru proje olduğunu gösteriyor. Deprem anında ameliyatların durmadan yürütülebilmesi, bütün girişimlerin depremi dikkate almadan sürdürülebilmesi sadece sistemin idamesi değil, içinde çalışan personellerin kendinden emin ve güvende olması adına da önemli” şeklinde konuştu.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.