Arada bir doğduğum şehre, akrabalarımın yaşadığı şehir olan Sivas’ta bayramı neden edip, tatili neden gittiğim olur.

Çok şey hatırlamam küçük yaşlarda ayrıldığım şehirle ilgili ama akrabalar orada çok olunca çok şey yaşıyor insan doğal olarak.

Eskileri dinlemek, hayatını kaybetmiş akrabaların varlıklarını, yaptıklarını dinlemek dinlenmek için bile iyi geliyor.

Sivas’a gidince gazetecilik mesleğini rafa kaldırıp, sadece turist gibi dolaştığımızı da söylemek doğru olmaz.

Sivas’ın nasıl geliştiğini, gelişemediğini veya eksiklikleri neler onları da dış göz olarak en iyi gören gözlere sahip oluyorsunuz.

Sivas’ın değişmeyen iki şeyinin hala değişmemesi çok ilginç geldi.

Hala bir İstasyon Caddesi ve hala bir oradan aşağı inen ana caddesi var.

Birçok yerde cadde adı altında çalışmalar yapılmış ama hale şehrin merkezinden dışlarına doğru bir ticari açılım olmamış.

Bu da şehrin gelişimini olumsuz yönde etkilemiş ve etkilemeye devam ediyor da.

Sivaslı olan bilir Sivas’ta bir de Eğri Köprü vardır.

Eskiden şehrin çok ama çok dışındaydı, şimdilerde az dışında kalmış, Kızılırmak üzerine kurulu, tarihi bir köprü.

Köprü düz yapılmadığı için eğri yapıldığı için adını Eğri Köprü olarak alır.

Eğri yapılmasını da Kızılırmak gibi güçlü bir ırmağa karşı köprünün direncinin attırılmasıyla alakalı bir mimari olay.

Espri mahiyetinde anlatın mimarın gözünün şaşı olmasıyla ilgili hiç yok.

İşte o Eğri Köprü’nün tam bittiği yerde Kızılırmak’ın sınırları başlar. O sınırların bittiği yere hangi akılla, hangi mantıkla izin verilmişse, yüksek yükse binalar yapılmış.

Sözüm ona yeni şehir alanı, sözüm ona yeni yaşam alanı.

Duyduğum net bilgi, o yüksek katlı sitelerin yapımında temelde kazık kullanılmadığı için, binaların yapıldığı yer Kızılırmak’ın eski alüvyon tabakasına sahip olduğu için binalar her yıl birkaç santim yere doğru batıyor.

Dere yatağına ev yapılmadığını biliriz de, eski de oysa dere yatağına site yapılmasının, buna izin verilmesinin altında yatan nedenleri sormak lazım.

Hangi tarihte, ne zaman yapıldı, ruhsatına kim izin verdi bilemem.

Ama Sivas Belediyesi’nde burada bu yapıların, bu şekilde yapılmasının uygun görüldüğü gerçek.

İşin daha trajik hali ise aynı zihniyet, sitelerin yapıldığı alüvyon yere 15-20 kat imar verirken, alüvyon toprağın bittiği dağlara yamaçlara ise iki katlı lüks villa yapılmasına izin vermiş.

Eğri Köprü ’de sadece eğri olan köprü değil sanırım!