Sivilceleri Psikoloji Etkiliyor

Sivilceleri Psikoloji Etkiliyor

Sivilceler, stresli kişilerde yaraların geç iyileşmesi gibi psikolojiden etkileniyor.

Aknelerin sanılanın aksine ergenlik dönemine sınırlı olmadığını belirten Cildiye Uzmanı Dr. Rıdvan Özyıldırım, “Akne, yüz, ense, kulak içleri, çene altı, boyun ve omuzlarda yerleşebilir. Aynı zaman diliminde bu bölgelerden sadece birinde, birkaçında veya hepsinde olabilir. Başlangıcında ve erken yaşlarda deri altında küçük beyaz deri altı pütürcükleri yani beyaz nokta ile ortaya çıkar. Zamanla bunların siyah noktalara, sonra kırmızı ve üzerinde sarı cerahat bulunan sivilcelere dönüştüğü görülür. Şiddetli aknelerde yağ kistleri, apseler, akıntılı şişlikler de görülebilir” dedi.
 
Akne teşekkülünde genetik yatkınlık, stres, ruhi faktörler ve hormon hassasiyetinin rolü olduğunu ifade eden Özyıldırım, “Bunlarla beraber, sinüzit, bademcik ve özellikle diş çürüğü ve sessiz diş apseleri gibi iltihap yuvacıkları, katkılı ve karbonhidrat içeriği yüksek ürünlerde sebebiyet vermektedir. Başka ve az rastlanan özel sebepleri de bulunabilir. Beyaz noktaların içinden küçük yağ kistciklerinin ve siyah noktaların içinden sertleşmiş yağ tıkaçlarının çıkartılması tedavi süresini kesinlikle kısaltır. Hekimin akne cinsine uygun olarak düzenlediği tedavinin asıl amacı deride yanlış giden olayları düzene sokup yeni beyaz ve siyah nokta oluşumlarını ve sonrasında gelişecek sivilceleri engellemektir. Sivilce, beyaz ve siyah nokta temizliği, küçük kistciklerin temizlenmesi gibi müdahalelerin her zaman profesyoneller tarafından yapılması en doğrusudur” diye konuştu.
 
Sivilceleri sıkmanın iz yaptığının kısmen doğru olduğunu, ancak iz bırakma özelliğinin aslında cildin kendisi tarafında belirlendiğini ifade eden Özyıldırım, “Açık renkli ciltlerde, ebeveyninde çukur izler bırakarak iyileşmiş olanlarda, ileri yaş aknelerinde, alerjik bünyelerde, doğal dışı beslenenlerde ve stresi yoğun kişilerde tüm diğer yaralar gibi akne de geç iyileşir. Deri altında baş vermeden ve küçülemeden kalan tıkız kistcikler bırakır. İyileşme sonrası deriden çökük küçük çukurcuklar kalabilir. Tedavide en çok yapılan hata akneyi ortaya çıkaran ya da artıran sebeplerin göz ardı edilip tek başına krem ya da ilaçlar ya da bazı kozmetik uygulamalardan fayda umulmasıdır” şeklinde konuştu.
 
İlaçlardan kısa sürede netice beklemenin yanlış olduğunu söyleyen Özyıldırım, “Çoğu hasta 2-3 hafta içinde kullandığı ilaçları etkisiz ya da yetersiz bularak bırakır ve hekim ya da ilaç değişikliğine gider. Oysaki çok hafif düzeyli ve yeni başlangıçlı akne hariç, ilaçlarla gözle görünür sonuçlar alabilmek için en azından tedavinin ikinci ayının sonuna ulaşmak gerekecektir. En güçlü ilaçlar dahi kullanılsa tedavi süresi ortalama altı ay sürer” dedi.    

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.