Sofranızda Probiyotiklere Yer Açın

Sofranızda Probiyotiklere Yer Açın

Hatalı beslenme ve stres bağırsak hastalıklarına davetiye çıkarıyor. Ancak probiyotik tüketimini artırarak bunun önüne geçebilirsiniz. 

Günümüzde fast food ağırlıklı beslenme ve hazır gıda tüketimindeki artış, düzensiz beslenme, yoğun günlük tempo, stres, sinirsel gerginlik, hijyen sorunları ve enfeksiyona bağlı olarak antibiyotik kullanımı gibi birçok faktör bağırsak florasının bozulmasına sebep olduğu için sindirim ve bağırsak sağlığını yakından etkiliyor.

Hipokrat’ın da söylediği gibi “Bütün hastalıklar bağırsaklardan başlar”. Gerçekten de bağırsak sağlığı genel sağlığımızın bir göstergesi niteliği taşıyor. Bakteri denilince aklımızda genellikle olumsuz çağrışımlar oluşur ve hastalıklara yol açtığı düşünülür. Aslında, bağırsaklarda bulunan bakterilerin yüzde 85’i dost bakterilerdir. Normal florasında bulunan bu dost bakteriler, yiyeceklerde bulunan yağ ve proteinlerin yakılmasından, vitamin ve mineralin emilimine kadar birçok faaliyette önemli rol oynuyorlar. Kısacası sindirim sistemindeki dengeyi bakteriler sağlıyor.

Sofranızda probiyotiklere yer açın

Probiyotikler ise yeterli miktarda alındığında bağırsak florasını dengeleyerek, enfeksiyon sonucu kaybedilen dost bakterilerin sayısını artırarak sağlığı olumlu yönde etkiliyor. Probiyotik desteğine ihtiyaç duyulabilecek bazı durumları hatırlayalım:

Turist diyaresi: Bahar aylarında gelmesiyle birlikte, yapacağınız seyahatlerde beslenme düzeninizin değişmesi ishal gibi şikayetlere yol açabilir. Probiyotik takviyesi, bu hastalığın süresinin ve şiddetinin azaltmasında başarılı sonuçlar verir.

Antibiyotik kullanımı: Bakteri kaynaklı enfeksiyonlarla savaşmak için kullanılan antibiyotikler, tedavi sonrasında, bağırsak florasında bulunan faydalı bakterilerin sayısını da azalttığı için ishale neden olur. Antibiyotik tedavisi sonrasında probiyotik kullanımı faydalı bakteri sayısını artırarak problemin giderilmesini sağlar.

Kandida enfeksiyonu: Ayrıca probiyotikler mide bağırsak sisteminin asitliğini artırarak hastalığa sebep olan kandida başta olmak üzere bakteri ve parazitlerin yaşama şansını azaltır.

Bunların dışında, sütte bulunan laktoza karşı toleransı düşük olan kişilerde probiyotik desteği yardımcı olur. Düzensiz beslenmeden dolayı görülen diyare, şişkinlik, gaz, alerji, egzema, IBS (İrritabl Bağırsak Sendromu) gibi semptomlarda probiyotik kullanımı bu şikayetlerin giderilmesinde etkili.

Sofranızda probiyotiklere yer açın

Probiyotikler bazı besinlerde doğal olarak bulunurlar. Özellikle süt ürünlerinde bulunan probiyotikleri içeren bazı besinler şunlar:

1. Yoğurt: Bilinen en doğal probiyotik kaynağı ev yoğurdudur.

2. Peynir: Kahvaltıların değişilmez besini olan peynirin de probiyotik içeriği yüksektir.

3. Kefir: Keçi, koyun, inek gibi hayvanların sütünden mayalanma sonucu elde edilen kefir, süte oranla daha fazla probiyotik içerir. Kefiri laktoz intoleransı bulunan kişiler de rahatlıkla tüketebilir.

4. Turşu: Özellikle lahana ve salatalık turşusu içerdiği vitaminlerin yanı sıra oldukça iyi bir probiyotik kaynağıdır.

Bunların dışında bilinen diğer probiyotik kaynakları ayran, şalgam, boza, bitter çikolatadır.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.