En sevdiğim mevsimlerden biridir Sonbahar...Güneş kendini yavaş yavaş geri çekerken, yağan yağmurla birleşen toprak kokusu, ağçlardan düşen rengarenk yapraklar... Belkide tüm yaprakların tüm renklerini aynı anda görebildiğimiz tek mevsim... Sarı, yeşil, kahverengi, kırmızı, turuncu tüm bu renlerin bir çok tonu... Ağaçlar yaprakları belirli bir ahenkle toprağa bırakırken, bırakmayı ve dengelenmeyi en iyi anlatan mevsimlerdendir Sonbahar....

Hüzünlü bir Sonbahar diye başlayan şarkı sözleriyle sonbahar mevsimi hüznü ve bırakmayı vurgularken buna neden olan şey ise sonbahar mevsimi ile aktif olan Metal elementidir. Metal elementi ile bedenimizde aktif olan Yin enerjisi içe dönmeyi, sakinliği, yalnızlığı, serinliği, hüznü dengelenmeyi yavaşlamayı aktif eder. Yaz ile güneşin enerjisi ile daha çok dışarıda olmak isteyen bizler sonbahar serinliği ile battaniyemizin altında sıcacık bir kahve ve çay eşliği ile evlerimizde kalmayı daha çok tercih ederiz. Bunun nedenini zihnimiz bilmesede aslında ruhumuz bilmektedir.

Metal elementi geçmişte takılı kalmamayı şu anda olmanın farkındalığını hatırlatır. Bu element, vücudumuzda akciğeri ve kalınbağırsağı temsil eder ve bu mevsimde daha fazla çalıştıkları için yorulurlar. Bu iki organın da sahip olduğu temel duygu “üzüntü, hüzün”dür. Ne zaman bir şeylere üzülsek genellikle ya nefes alamadığımızı, göğsümüzün ortasında bir sıkışmışlık hisseder ya da boşaltım sistemimizle ilgili sorunlar yaşarız. Aslında baskıladığımız her duygu bedenimizin bir organını etkiler.

Yin enerjisini temsil eden Akciğer meridyeni vücudumuzda baş parmaktan başlıyarak kalın bağırsakla birlikte çalışır. Bu meridyen dengesiz çalıştığında solunum siteminde bazı sorunlar (astım, bronşit, öksürük) yaşanabilir. Yang enerjisi ile çalışan kalın bağırsak meridyeni işaret parmağımızdan başlar ve boşaltımdan sorumludur.

Hem akciğer hemde kalın bağırsak zihnimizden duygularımızdan ruhumuzdan ihtiyacımız olmayanları bırakmayı temsil ederler.

Sonbahar boyunca dengeli bir metal elementi ile hem neşemizi hemde sağlığımızı korumanın yolları nelerdir?

Beslenmede püf noktaları

Metal elementi için baharatlı gıdalar azaltılması gerektiği bilinsede beslenmemizde olması gereken bir miktar kesin baharatalar vardır. Metal elementi topraktan beslenir suyun yaşam kaynağıdır. Zamanı geldiğinde su elementinin vücutta çoğalabilmesi için bir miktar baharatlı besinlere ihtiyacımız vardır. Zencefil, soğan, armut, sarmısak, köri, hardal, maydanoz, karabiber, keskin kokulu ve tadı doğal olarak acımsı keskin olan besinler metal elementinin besinleridir. Ağaç elementinin temsil edildiği karaciğer ve safra kesesini korumak için bu elemente dahil olan ve ekşi tadı olan besinler ve artan metal elementini denetim altına almak için ateş elementine giren besinler, yani acı tadı olan besinler daha fazla tüketilmelidir. Metal elementini besleyen toprak elementine dahil olan besinlerden, yani tatlı tadı olan besinlerden az miktarda tüketilmelidir. Tüm besinleri beslenme programımızda miktar olarak yüzdelersek; METAL elementi (keskin, baharatlı, serin) %5-10; TOPRAK elementi (tatlı besinler) %5-10; SU elementi (tuzlu, serinletici ve sulu besinler) %5,10; ATEŞ elementi (acı ve sıcak besinler) %30-35; AĞAÇ elementi (ekşi, nemli ve ılık besinler) %30-35 şeklinde olabilir.

Bırakmak;

Artık size hizmet etmeyen duygu düşüceler neler, eski enerjiler, kızgınlıklar, affedemediğin olaylar kişiler, kırgınlıkların, hüzünlerin hepsini tek tek bir kağıda döküp tek tek yazmakla başlayabilrsiniz. Yazmak bırakmayı kolaylaştırır farkındalığı artırır.

Meditasyon

Sabahınıza yeni bir rutin eklemek ister misiniz? Belki 5 dakika ile başlayabilrsiniz ama başlamaya niyet edip uygulayn. Rahatsız edilmediğiniz bir yerde bir müzik eşliğinde yada sadece derin bir sessizlikte nefesinize odaklanarak düşüncelerinizi fark edip karşıdan izleyerek gitmelerine izin vererek başlayabilirsiniz. Yaptıkça daha da derinleştiğin enerjinizin arttıracağına söz verebilirim.

Fiziksel bedenini temizlemek

Beden detoksunu sağlayabilmek için beslenmeye biraz dikkat ...Hafif besinler, daha çok sebze, paketlenmiş gıdalara veda ederek bedenin detoks mekanizmasında ara fazza yardımcı olabilmek mümkün ...Ve bol suyu da unutmayalım.

Nefes ve doğa

Akciğer meridyeninin ön planda olduğu bu mevsimde doğada yapılacak yürüyüşler, kadim nefes teknikleri ve derin ve farkındalıklarla akciğer kapasitesini artırabilirsiniz.

Yeni sistemlerle, teknolojilerle, şehirlerin hızı, her daim durmadan çalışılan bir yaşam dayatılan bir düzende yaşıyor olsak da, unutmayalım ki biz doğanın bir parçası doğanın kendisiyiz. Ne kadar doğa ile uyum içinde bir yaşam stilimiz oluşursa o kadar sağlık neşe mutluluk, bolluk ve şifa içinde olacağımız kesin!

Şifanın gücü için kendine bir adım at... Işıltınızla var olun...Sevgilerimle

Senem Köse Bektaş

Holistik Beslenme Danışmanı /Theta Healing Uygulayıcısı Gıda Mühendisi/Yoga öğretmeni