Sosyal medya ağlarındaki beğeniler dopamini arttırıyor
Bu yıl ikincisi düzenlenen Bilim Konferansı’nda konuşan Prof. Dr. Cem Say, Facebook’ta paylaşılan fotoğraflara alınan beğeniler sonrası beyinlerimizde dopamin salgılandığını açıkladı.
Say, “Böyle anlarda salgılanan dopamin sayesinde kendimizi biraz daha iyi hissediyoruz. Paylaşımlarımızı kaç kişi beğeniyorsa o kadar dopamin salgılıyoruz” dedi.
Herkese Bilim Teknoloji Dergisi ve Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Tıp Fakültesi iş birliğiyle bu yıl ikincisi düzenlenen Bilim Konferansı, “Yapay Zeka ve Dijital Kültür” başlıklı konusu ile farklı yaş gruplarından kalabalık bir bilim sevenler topluluğunun katılımıyla, BAU Beşiktaş Kampüsü'nde gerçekleştirildi.
Bilimin ve teknolojik gelişmelerin ışığında “Dünya nereye gidiyor?” sorusuna yanıt aranan konferansta; yapay zekadan robotlara, sosyal medyanın gücü ve gerçek ötesinden kripto paralara, eğitimin geleceğinden, 4. sanayi devrimi ve bunun istihdama etkilerine kadar birçok konu geniş bir çerçevede tartışıldı. Büyük ilgi gören konferansta; yapay zeka ve kuantum hesaplama çalışmalarıyla bilinen Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Say ve Dijital Kanaat Önderi Tanol Türkoğlu konuşmacı olarak yer aldı.
Konferansta yaptığı konuşmada sosyal paylaşım sitelerinin insanları çekerek tek amaçlarının orada daha fazla vakit geçirilmesi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Cem Say, "Sosyal paylaşım sitelerinde her zaman bize göstermek istediklerini gösteriyorlar. Milyonlarca insan üzerinde deney yapıyorlar ve hangi haberleri ya da görüntüleri hangi zaman diliminde gösterirsem daha fazla bu sitelerde kalır sonucunu elde ediyorlar. Doğal olarak insanlar da çıkmak istemiyor. 500 bin kişiye bir şey gösterirken; başka 500 bin kişiye de farklı bir şey gösteriyorlar. Ardından da hangi 500 bin kişi daha uzun süre sitede kaldıysa buna göre bir algoritma geliştiriliyor. Tek amaçları bizim daha uzun süre orada kalabilmemiz. Doğru haber almamız değil” dedi.
Facebook’ta yazılan bir mesajın gönderilmeden silinmesinin bile bilgisinin tutulduğunu söyleyen Prof. Dr. Cem Say, “Bazı sitelerde çerezleri kabul ediyor musunuz? diye bir soruyla hep karşılaşıyoruzdur. Hepimiz de ‘Evet’ diyoruz. İşte ona evet dediğimiz zaman bizim bilgisayarımızda yaptığımız bütün şeyleri onlara bırakma hakkı vermiş oluyoruz. Bizim hakkımızda fikir oluşturuyorlar ve bu kişi bu videodan sonra bunu seyreder planlamasını yapıp bize o videoyu ya otomatik açıyorlar ya da sağda öneri olarak görebiliyoruz” şeklinde konuştu.
“Dijital gettolaşma yaygın olmaya başladı”
Oxford Üniversitesi’nde internette en çok hangi kelimelerin aratıldığı kapsamında bir araştırma yapıldığını söyleyen Tanol Türkoğlu, “2016 sonu ve 2017 başında yılın kelimesi olarak ‘Gerçek Ötesi’ karşımıza çıkıyor. Daha önce 2005 yılında sudoku kelimesi, 2009’da arkadaşlıktan çıkar, 2013 yılında selfie kelimesi popüler olmuş ve en son da ‘Gerçek Ötesi’ yılın kelimesi seçilmiş. Ben de bunu araştırdım ve 1992’ye kadar gittim” diyerek, Sırp asıllı Amerikan vatandaşı Steve Tesich’in ilk defa gerçek ötesi tamlamasını kullandığı ‘Biz, hür insanlar olarak, özgürce karar verdik ki biz bir tür gerçek-ötesi dünyada yaşamak istiyoruz’ cümlesini hatırlattı. Bir konuyla ilgili bir tane gerçek olduğunu ve onun dışında kalan şeylere de yalan dediğimizi söyleyen Türkoğlu, “Ortada daha önce tek olduğunu düşündüğümüz bir şeyin birden çok alternatif olabileceği algı yönetimi oluşuyor” diye konuştu.
İnsanların sosyal medya ile ilgili temel bilgi ve becerilerden yoksun olduğunu da söyleyen Tanol Türkoğlu, “Her gördüğümüze inanmamamız gerekiyor. Paylaşımların referans kaynaklarına bakarak araştırma yapmamız gerektiğini maalesef bilmiyoruz” diyerek, sosyal medyanın insanları pek çok alternatiflerden uzak tutmaya çalıştığını söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.