Partisinin il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında 2019 bütçesinin hedeflerini ve dağılımını değerlendiren Hazırbulan, bütçe giderleri içindeki borç ve faiz kara deliklerinde bir azalma öngörülmediğini, halktan toplanan vergilerin yine borç ve faiz yoluyla rantiyeye aktarılacağını ifade etti. Faiz ödemelerinin bütçedeki payına dikkat çeken SP’li Hazırbulan, bütçede asgari ücretliyi, üreticiyi, işçiyi, memuru, çiftçiyi, esnafı ve emekliyi, korkunç boyutlara ulaşan işsizliğe çareyi göremediklerini savundu.  Her yıl olduğu gibi bu yıl da aslan payının rantiyeciye ve faiz lobisine aktarılacağının altını çizen Zekeriya Hazırbulan, “Görüyoruz ki, faiz lobisine ayrılan pay bu sene neredeyse iki katına çıkıyor. Faiz ödemeleri için 2018 yılı bütçesinde 71,7 milyar lira ayrılırken, bu rakam 2019 yılında neredeyse ikiye katlanarak 117 milyar liraya fırladı. Yani bu rakamlar, yıllardır ülkemizin sömürülmesine neden olan faiz belasından kurtulamayacağını ortaya koymuştur. Bir başka dikkatimizi çeken husus, Ak Parti iktidarının 2002 yılından beri denk bütçe sözünü ağzına dahi almamasıdır. Bütçe açığı 81 milyar TL öngörülüyor. Açık demek borç demektir. Bu açık, yüksek faizli borçlanma ile kapatılacak demektir.” dedi. 

Çözüm önerileri

2019 bütçesinde yatırımlara 65 milyar, faize ise 117 milyar lira öngörüldüğünü belirten İl Başkanı Hazırbulan, “Bir başka üzücü nokta da, yatırıma ve faize ayrılan miktardaki dengesizliktir. Ciddi bir yapısal ekonomik kriz yaşanan ülkemizde, bütçede krize önlem alındığını da göremiyoruz. Bu ne tasarruf bütçesidir, ne de krize karşı önlem bütçesidir. Yatırımlara 2019 bütçesinde 65 milyar lira ayrılıyor. Lafa gelince iktidarın dilinden düşürmediği faiz lobisine ise üretimin iki katı pay ayrılıyor. Türkiye’nin üretim bütçesine ihtiyacı varken, tüketim bütçesi hazırlanmıştır. Türkiye’nin kalkınma bütçesine ihtiyacı varken, faiz bütçesi hazırlanmıştır.” şeklinde konuştu. Ülkenin problemlerine çözüm olabilecek bir bütçe için Saadet Partisi’nin çözüm önerilerini de ifade eden Hazırbulan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her şeyden önce milli bir ekonomi politikası uygulamaya konulmalıdır. Faiz ödemeleri konusunda anlayış değişikliğine gidilerek yapılacak düzenleme ile bütçede büyük bir rahatlama sağlanmalıdır. Bütçede üretim ve istihdam seferberliği yer almalıdır. İşsizliğin çözümü ile ilgili yapısal çözümler içermelidir. Özkaynaklara yönelinmelidir. Devlet harcamalarındaki korkunç israf azaltılmalıdır. Yolsuzluklar önlenmelidir. Denk bütçe gerçekleştirilmelidir.”