Yaşar Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümünden Doç. Dr. Ferah Onat ve Dr. Öğretim Üyesi Dilek Melike Uluçay’ın Bilimsel Araştırma Projesi ile yürüttüğü “Su Ayak İzi ve Su Tüketimi” projesiyle, çevreyle ilgili konulara toplumun daha fazla dikkatini çekmekte yeni iletişim tekniklerinden olan “Influencer Marketing” (Hatırlı Pazarlama) uygulamalarıyla daha fazla kişiye ulaşmak amaçlanıyor.

Instagram'da 30 bin takipçisi bulunan @mutluluktasarimcisi hesabında ve proje için açılan @bap114_suayakizi hesabında paylaşımlar yapan Gizem Dağ da su ayak izi farkındalığı için çağrıda bulunuyor. Dağ, gönüllü olarak, birkaç ay boyunca su ayak izi ve bilinçli su tüketimi ile ilgili hazırlanan içerikleri takipçileriyle paylaşacak ve farkındalık sağlanmasına katkıda bulunacak. Bu sürenin sonunda, hesabı takip eden takipçilerin su ayak izi farkındalığını ölçmek için bir anket uygulanacak ve sonuçları yayınlanarak kamuoyuyla paylaşılacak.

Araştırmanın yürütücülerinden Doç. Dr. Ferah Onat, “Geçen yıl İzmir depreminde ve orman yangınlarında pek çok influencer, yardım toplama, acil olan bilgileri aktarma konusunda aktif rol alarak toplumun duyarlı kalmasını sağladı. Bu nedenle sosyal pazarlama araçlarının kullanılarak oluşturulacak suyla ilgili bir farkındalık amaçlı iletişim çalışmalarında hatırlı pazarlamayı kullanabilir miyiz diye araştırdık. Dünyanın pek çok ülkesinde çevreyle ilgili pek çok konuda influencerların kullanıldığını gördük. Ayrıca su ayak izi kavramının topluma anlatılması sayesinde toplumun su tüketimiyle ilgili farkındalığının arttığını da yapılan çeşitli deneylerden elde edilen sonuçlara ulaşarak öğrendik.

Bu araştırma ile projemize gönüllü olarak destek olan Gizem Dağ ile birlikte hem ev içindeki su tüketimi hem de giyim, gıda, enerji tüketimi sonucu dolaylı olarak tüketilen suyla ilgili bilgiler veren kısa videolar çektik. Bu videolar araştırma için açılan Instagram hesabında ve Dağ’ın kendi hesabında yayınlanıyor. Amacımız; su ayak izi kavramını, araştırmaya katılanlara daha anlaşılır ve sade bir dille anlatabilmek oldu” dedi.