Ağustos ayının ortasındayız, Eylül’de yağmurlar başlar mı bilinmez ama eğer Eylül’de Ağustos ayı gibi sıcak geçer, yağmur da yağmazsa sonuç belli.

Susuz kalırız!

Önceki gün haberlere konu oldu Türkiye’de barajlardaki su oranları ve İzmir için tehlikeli durum ortaya çıktı.

İzmir’in barajlarındaki doluluk oranı yüzde 19!

Bu büyük bir sıkıntı.

Bugünlerde yapmamız gereken ise İZSU’nun uyarılarını dikkate alarak su savurganlığına son vermek, suyu idareli kullanmak.

Öyle bahçe sulayacağım, halı, araba yıkacağım, evin önü ferahlasın diye sokağı hortumla sulayacağım hareketinden acil vazgeçmemiz gerekiyor.

Susuzluğun ne olduğunu uzun uzun anlatmaya gerek yok sanırım.

İçtiğiniz suyu 50 TL ödeyerek temin edebilirsiniz ama suyu sadece içmek amaçlı kullanmadığımız gerçekliğini unutmamız gerekiyor.

Suyun olmadığı yerde temizlik olmaz.

Suyun olmadığı yerde sağlık sorunları, salgınlar başlar.

Suyun olmadığı yerde psikolojik bunalım daha fazla artar.

Suyumuz bitiyor diye dikkat çekmemizin nedeni de suyun bittiğine dikkat çekip, suyun israfından hep birlikte kaçınmamızdır.

Doğanın dengesini insan olarak zaten yeterince etkiledik.

Mevsimlerin birbirine karıştığı, mevsimlerin hit yaparak ya soğuk, ya sıcak olarak geçtiği yılları yaşıyoruz.

Bütün dünya devletleri doğayı korumak ve dünyanın dengesini daha fazla bozup, dünyayı insanların yaşayabileceği alan olmaktan çıkmaması için mücadele içindeler.

Dünya’nın oksijen deposu olarak bilinen Amazon Ormanlarıyla ilgili yapılan uluslararası çalışmalar da bulunun en büyük göstergesi.

Bugün iyi olarak ne yapıyorsak, gelecekte o kadar iyi oluyor.

Bugün kötü olarak ne yapıyorsak, gelecekte o kadar kötü oluyor.

Önümüzdeki ayların kötü geçmeme için su kullanımda herkesi ama özellikle de İzmirlileri dikkatli olmaya davet ediyoruz, ediyoruz.

Suyumuzu tüketmeyelim, sorunlarımızı yükseltmeyelim.