ASYA YAŞARİKİZ / MEDYA EGE- İzmir Tabip Odası Çevre Komisyonu, Sağlıklı Kentler İçin Olmazsa Olmazlar Nelerdir? başlıklı bir söyleşi gerçekleştirdi.

Tabip Odasında gerçekleşen söyleşide Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Türkkan ve Şehir plancıları Odası (ŞPO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Zafer Mutluer konuşmacı olarak yer aldı.

"TOPLUMLAR KENDİ HASTALIKLARINI BELİRLER"

Söyleşide konuşan Prof. Dr. Türkkan, sağlıklı kent olabilmenin temelinde şehir planı ve halk sağlığı olması gerektiğinin altını çizdi. "Toplumlar kendi hastalıklarını belirler" sözüne atıfta bulunan Türkkan, "Kentlerde yaşam oranları artıyor; ancak kent yönetimleri bu büyümeye yetişemiyor" dedi.

Kentlerde en çok insan unsurunun göz ardı edildiğine dikkat çeken Türkkan şöyle konuştu; "Kentlerde sağlık konusunda büyük sorunlar yaşanıyor. Kentin en ihmal edilen unsuru insan. Oysa toplumların sosyo ekonomik durumları iyileştikçe toplumların sağlığı da iyileşir."

SAĞLIKLI KENTLERİN 'OLMAZSA OLMAZI'

Konuşmasında sağlıkta şehirlerin prensiplerine de değinen Prof. Dr. Türkkan, sağlıklı kentlerin özelliklerini şöyle sıraladı; "Fiziksel ortamın kaliteli olması, dengeli ve sürdürülebilir bir ekosistem, birbirini sömürmeyen toplum, halkın karar mekanizmalarına katılımı, temel ihtiyaçların karşılanması, yenilikçi ve sürdürülebilir ekonomi, geçmişle bağlantılı bir kent ve halk sağlığı hizmetlerinin sunulması."
Türkkan son olarak sağlıklı kentlerde her bireyin eşit haklara sahip olması gerektiğini vurgulayarak "Sağlıklı kentlerde en olmazsa olmaz; İnsan, sürdürülebilir bir ekosistem ve barıştır" dedi.

KENTLERDE PLANLAMANIN ÖNEMİNE DEĞİNİLDİ

ŞPO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Zafer Mutluer ise, konuşmasında planlamanın önemini örneklerle anlattı. Modern anlamda planlamanın temel motivasyonlarından birinin halk sağlığı olduğuna dikkat çeken Mutluer, "Planlama kentler için önemlidir. Kentin topografik yapısına göre hareket etmelisiniz. Örneğin hakim rüzgar yönünde sanayileşme varsa sanayiden çıkan zararlı gazların nereye gideceğini bilirsiniz" dedi.

Planlamanın kentlerin geleceği için çok önemli oluğunu dile getiren Mutluer şöyle konuştu; "Planlama yaparken İzmir'in nüfusunun 20 yıl sonra ne olacağını biliyoruz. Kentin tarımsal, ekolojik değerlerini biliyoruz. Bu alanları tehdit altına sokacak yer seçim kararları alıp almamak bizim elimizde. Ama genellikle bunların tersi yönde kararlar alınıyor. Bakanlık sermaye yatırımlarını destekliyor. Kemalpaşa, Torbalı Ayrancılar, Menderes'te kentleşerek büyüme öngörülüyor. 1/100 bin ölçekli çevre düzeni planı mevcut. Oysa burada korunması gereken tarım alanları var."

Kentlerde rant yaratmak için planlamalar yapıldığını söyleyen Mutluer buna örnek olarak da Çeşme Projesine gösterdi.

İzmir'de temel sorunlardan birinin ulaşım olduğuna dikkat çeken Mutluer "İzmir'de kentleşme ulaşım, araç odaklı. Taşıt trafiğini kent merkezine sokan anlayış devam ediyor. İzmir'in temel sorunu kent merkezinden fazla araç geçiyor oluşu. Kent merkezinde köprülü kavşaklar, battı çıktılar yapıldı. Bu da trafiği iyice sorun haline getirdi" diye konuştu.