İzmir’in incisi Balçova… Termal suyu, yeşili, dağlarının gölgesindeki huzuruyla bir zamanlar doğanın kucakladığı bir beldeydi. Ama artık Balçova, betonun gölgesinde ezilen bir kent haline geliyor. Üstelik bu kez tehdit dışarıdan değil, içeriden: Kaçak yapılar aleni şekilde yükseliyor ve Belediye Başkanı Onur Yiğit bu talana gözlerini kapamış durumda görünüyor.

Evet, Balçova’da artık rant konuşuyor. Şeffaflık yok, denetim yok, planlama yok. Ama var olan bir şey var: Sessizlik. Başkan Onur Yiğit’in sessizliği. Ve bu sessizlik artık masum değil, bu sessizlik suçun ortağı.

Verimli tarım arazileri, gizlice bir gecede villa inşaatına dönüyor. Meyve ağaçlarının olduğu topraklar, bugün mermer zeminli kaçak yapılara ev sahipliği yapıyor. Kimden nasıl izin alındı, hangi yol izlenerek bu yapılar göz göre göre yükseldi? Cevap yok. Başkan Yiğit’in makamından ise sadece bol süslü sosyal medya paylaşımları geliyor. "Halk için çalışıyoruz" diyorlar ama halkın toprağı elden giderken kimse halkı dinlemiyor.

Başkan Yiğit, göreve gelirken "doğayı, yeşili, üretimi savunacağız" diyordu. Bugün geldiğimiz noktada bu sözlerin üzerinden kepçeler geçti. O sözlerin yerinde şimdi toz var, duman var, rant var.

Sayın Yiğit, koltuklar gelip geçicidir. Ama halkın hafızası uzun ömürlüdür. Bugün görmezden geldikleriniz, yarın önünüze hesap pusulası olarak konur. Balçova halkı size yeşilini, toprağını emanet etti; siz ise bu emaneti susturulmuş ruhsatlarla, görmezden gelinen projelerle heba ediyorsunuz.

Doğayı korumak sadece orman haftasında fidan dikmekle olmuyor. Gerçek çevrecilik, güçlüye karşı durmakla olur. Sizin için artık seçim zamanı geçti. Artık hesap verme zamanı.

Sayın Başkan Onur Yiğit, ben bizzat geçtiğimiz günlerde İnciraltı bölgesini karış karış gezdim. Kaçak yapılaşmaları kendi gözlerimle gördüm ve her geçen gün arttığını gözlemledim. Şimdi size soruyoruz;

Balçova Belediyesi bu kaçak yapılaşmalar karşısında neden adım atmıyor?

Kaç yapı mühürlendi, kaç kişi hakkında işlem başlatıldı?

Tarım alanlarını korumakla yükümlü bir belediye, neden bu alanların ranta kurban gitmesine izin veriyor?

Balçova halkı konuşmaya, biz yazmaya devam edeceğiz. Çünkü bu topraklar bizim, bu sessizlik sizin.