Ne güzel ülkemsin Türkiyem!

Ne güzel seçim yaşadık şu iki aylık süreçte!

Demokrasinin en güzel örneğini verdik bütün dünyaya.

Seçmen olmanın haklı mutluluğunu yaşadık bütün dünyanın gözünün içine baka baka.

Pazar günü seçimlerin yapıldığı okulları seçim atmosferini takip etmek için şöyle bir gezeyim dedim.

Sandıkların olduğu okulların etrafı insan kalabalığı.

İnsanlar çocuklarının, eşlerinin, annelerinin, yaşlıların ellerinden tutmuşlar, onlara verilen en güzel hal olan oylarını kullanmak için sandıkların olduğu yerlere akın akın gidiyorlardı.

Hele ki o annesinin, babasının elinden tutup oy kullanmaya giden çocukları görünce insan bir başka gurur, bir başka mutluluk, bir başka heyecan, bir başka güzel gelecek Türkiyesi düşünüyor.

Çocuk yaşında demokrasinin, seçmenin, seçmen olmanın, seçilmiş olmanın, seçimlerin ne olduğunu hisseden, yaşayanların geleceğin Türkiyesi’nin demokrasinin en güzel şekilde yaşamasının teminatları olacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak kanunların ona verdiği yetkiyi kullanmaya gönül rahatlığıyla, güvenle, özgürce gidebilmek bana göre Türkiye’nin en büyük kazanımı, bana göre seçmenin en büyük kazanımı.

Nereye oy verdiğinin, neyi tercih ettiğini, kime evet dediğinin emin olun kişisel olarak zerre kadar önemi yok.

Önemli olan seçim heyecanını, seçim coşkusunu, seçim hakkını gülerek, eğlenerek kullanarak, Türkiye’nin geleceğine dair fikrini, düşünceni, isteğini oy kullanarak söyleyebilmek.

Gençler pek bilmez ama bizim çocukluk, gençlik zamanlarımızı şöyle antalayım.

Bizler seçim nedir, sandık nedir, oy nedir onları böyle heyecanla, mutluluk içinde, özgürce yaşayarak hiç görmedik.

Büyüklerimizin ellerimizden tutup da seçim yapılacak yerlere götürdüğü anları hiç yaşamadık.

Bizim çocukluk ve gençlik döneminde seçim dendiğinde aklımıza gelen, kargaşa, kavga, saldırı, yaralananlar, ölenler, tartışılanlar ve kaos oldu.

Bir seçim yapılır, bir daha seçim yapılır, bir seçim biter, bir daha seçim başlardı.

Hiç bitmeyen seçim ve onun yarattığı gerginlikler hiç bitmezdi.

Oy kullandığı için ölen, öldürülen insanlar olurdu.

Neye oy kullandığı belli olduğu için ölen, öldürülen insanlar olurdu.

Kimse ‘Şu partiye oy vereceğim, bu partiye oy vereceğim’ diye özgürce düşüncesini dahi söyleyemezdi.

Tek şey söylerdi, anlayan anlamasın diye, ‘Ekmek Partisi ’sine oy vereceğim.

O isimde bir parti yoktu!

Anlayan anlasın, anlamayan da anlayamasın diye sığınılan bir parti ismiydi.

Pazar günkü seçimlerin tek kazananı var Türkiye!

Pazar günkü seçimlerin tek kazananı var Seçmen!

Nokta!