Dr. Fevzi Özgönül, “Fazla kilo yani aşırı miktarda vücutta yağ birikmesi sağlık durumunu hemen etkileyen ve kişilerin ciddi sağlık problemlerini içine çeken kiloları yüzünden pek çok insan yaşam kalitesini kaybetmektedir” dedi.

“Bize kilo aldıran fazladan yediklerimizin değil, atladığımız, yemediğimiz ve sindiremediğimiz yiyeceklerin” olduğunu söyleyen Dr. Fevzi Özgönül, “Şişmanlıkta esas mesele sindirememektir. Zira beden aklının merkezi beyin değil, sindirim sistemidir. Merkezde faaliyetler iyi ilerlerse tüm bedende de faaliyetler düzgün yürür ve kişinin yaşamı sağlıklı olur. Tam tersi olduğunda ise zamanla rahatsızlıklar, kronik hastalıklar ortaya çıkar” dedi.

Dr. Fevzi Özgönül, aslında önemli olanın en ideal bedene sahip olmak olduğunu ifade ederek, “Bu ideal bedene dönebilmek için kilolu kişinin vücudu için gerekli olan protein, yağ, vitamin, mineral ve karbonhidratları yiyecekler ile almalı ve onları sindirtebilmek için biraz hareket etmesi yeterli olacaktır. Gerisini bedenin aklına bırakıyoruz. Zaten ideal bedenimiz içerisinde ideal bir ağırlık taşır. Sonuç olarak biz de kendiliğinden zayıflamış ve bize ait olan ideal kilomuza dönmüş oluruz. İdeal bedene sahip olmak için aslında en önemli ekten beden aklı'dır. Beden aklı iyi çalıştığında kimsenin diyet gibi bir zulme mahkûm olmasına ihtiyaç yoktur.” diye konuştu.

Beden aklı ile zayıflarken en büyük kolaylığın hiç aç kalınmadığını, istenilen tüm besleyici gıdaların tıka basa doyana kadar tüketebileceğini belirten Dr.Fevzi Özgönül, “İrade savaşlarına hiç bir zaman girmiyorsunuz. Mideniz oldukça dolu olduğundan dolayı tatlı isteği de duymuyorsunuz. Zira tatlı talebi; düşük kalorili beslenen, diyet yapan, uzun zaman aç kalan kişilerde sıklıkla görülüyor. Vücudun enerji gereksinimi birikiyor ve birden açığa çıkıyor. Tatlı, hamur işi ve meyve isteği olarak da kendini gösteriyor. Bunun altında yatan ana sebep ise yenilen yiyeceklerin sindirilememesi.” şeklinde konuştu.