TTB Başkanı Korur Fincancı, hakim karşısında 'Kim olduğumu unutmadım!'
‘Terör örgütü propagandası yapmak' suçlamasıyla tutuklanan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, bugün hakim karşısında.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’ta kimyasal silah kullandığına ilişkin iddiaların araştırılması gerektiğini söyledikten sonra iktidarın hedef gösterdiği Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında soruşturma başlatılmıştı.
Fincancı, 26 Ekim Salı İstanbul’da gözaltına alınmış, ertesi gün ‘terör örgütü propagandası yapmak’tan tutuklanmıştı.
800 AVUKAT DİLEKÇE SUNDU
İstanbul Çağlayan Adliyesi 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Fincancı’yı savunmak için yaklaşık 800 avukat dilekçe sundu.
Fincancı’nın avukatı Meriç Eyüboğlu, duruşma salonunun yetersiz olduğunu hatırlatarak duruşmanın büyük bir salonda devam edilmesini istedi. Mahkeme başkanı da üç avukata söz hakkı vereceğini açıklayarak büyük salona geçilmesi talebini reddetti.
İZMİR ESKİ BARO BAŞKANI YÜCEL'DEN AÇIKLAMA!
Eski İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel de, kendi aralarında savunma için bir görev bölüşümü yaptıklarını, salondaki bütün avukatların savunma yapmayacağını söyledi. Mahkeme başkanı, talebi bir kere daha reddetti ve duruşma tutanağına da salonda bulunan bütün avukatların ismini geçirmeyeceğini söyledi.
Ancak daha sonra mahkeme başkanı, avukatların isminin tutanağa geçirilmesi kararından geri adım attı.
Fincancı, savunma için kürsüye geçtiğinde iki yanında toplam dört jandarma bekledi. Avukatlar da bu durumun hukuki yardım vermelerine engel olduğu için itiraz etti.
Mahkeme başkanı, bu itirazı da duymazdan gelerek yargılamaya devam etti ve Fincancı’ya ‘sen’ diye hitap etti. Avukatlar, bu duruma itiraz etti ama başkan “Sanık ama bu” diye karşılık verdi.
'KİM OLDUĞUMU UNUTMADIM!'
Tartışmaların ardından Fincancı’ya söz hakkı verildi. Fincancı şöyle başladı: “İfade tarzınızdan hakkımdaki hükmünüz belli. Bana sen diye hitap edemezsiniz. Bir adil yargılama hakkı ihlali olduğunu söylemeden yargılamaya geçemeyiz. İstanbul’a getiriliş biçimim adil yargılama hakkının ihlalidir. Sevk araçlarının neredeyse hepsine tanıklık ettim. Bir hak savunucusu olarak değerli bir tanıklık ama insan sağlığına aykırı bu araçlar. Hangi tehlikeyi öne sürerek beni 5,5 saat boyunca kelepçeyle yolculuk ettirdiler?”
Fincancı, Sokrates’in savunmasına atıf yaparak “Suçlamaların üzerinizdeki etkiyi bilmiyorum ama neyse ki kim olduğumu unutmadım” dedi ve şöyle devam etti: “Bir hekim, adli tabip ve insan hakları savunucusu olarak ödevlerimi olabildiğince eksiksiz yerine getirdiğimi, üzerine düşünmeye değer bir hayatım olduğunu düşünüyorum.”
Meslek hayatından örnekler veren Fincancı ”İnsanlığa dair suçlar çalışma alanımıza girmektedir. Bu durumun kriminalize edilmesi de kabul edilemez” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.