Banu Pirinçcioğlu
Tükenmişlik hali
Düşünürsen ve düşündüğünü ifade edersen hapiste yatabilirsin.
Bir köpeği herkesin gözü önünde, şüpheye gerek duyulmaksızın aleni şekilde öldürebilir ve serbest kalabilirsin.
Ne diyebilirim? Ne yazabilirim?
Tutuldum kaldım günlerdir. Elim yazmaya gidiyor ama söyleyecek şey bulamıyorum. Hem çok şey söyleyebilirim hem hiçbir şey.
Bu ruh haline düşüyorum zaman zaman.
Umudu kaybetmek bu sanırım.
Aklımın ve kalbimin mucizeye inanma özelliğini kaybettiğim zamanlar.
Her şeyin boşuna olduğunu hissettiğim, bütün çaba boşuna dediğim zamanlar bunlar.
Bir tane bile olumlu şey olmazsa eğer inancınızı kaybedersiniz. Bir katil serbest kalırsa ben neye nasıl inanabilirim ki? Nasıl umut edebilirim söyleyin. Mucizelere inanmanın da biraz desteğe ihtiyacı var.
Bir tek şey iyi sonuçlanacak ki ardından gelenler için mucize bekleyebileyim.
Bir tek köpek katili içerde çürümeden ben mucize bile bekleyemem.
İçimden gelmez.
Vazgeçmişlik ruh halim.
Savaşmaktan, inanmaktan, beklemekten vazgeçmişlik.
İşimi ilahi adaletle halletmek ağır geliyor.
Biliyorum çünkü, hayatın kendisi ceza verecek. Orası kesin bilgi.
Ama ben hayatın kendisine sırtımı yaslayıp şu hayvanları nasıl koruyacağım?
Biraz da hukuktan destek alabilmeliyim. Ama alamıyorum.
Kürekle öldürülmüş köpeğin hesabını soramıyorum.
Öldürülmüş, cinayete kurban gitmiş köpeğin gözlerini üstümde hissediyorum. Sanki suçlu benmişim, ben yapmışım gibi bakıyor yukarda bir yerden bana. Hesabını sormadığım için öyle bakıyor.
Ben öyle hissediyorum. Ben bile suçlu hissediyorum.
Hesap soramamak da bir nevi suçtur bana göre.
Ne diyebilirim? Ne yazabilirim? Kimden neyi isteyebilirim?
Bütün ülke ayağa kalkmış, ünlüsü ünsüzü hepsi adalet diye bağırmış, yer yerinden oynamış zaten.
Sonunda katiller mutlu sona kavuşup sıcak yataklarında uyumaya evlerine gittiler.
Siz söyleyin, ne diyebilirim?