Fiyatlarda akıl dışı, mantık dışı ve hesap dışı artışlarla ilgili olarak, hem iş dünyasını, hem ticaret dünyasını, hem de ekonomi dünyasıyla ilgili uyarıcı yazı kaleme almıştım.

Öngörüşüm olarak, tahminlerim olarak, düşüncem olarak dedim ki, ‘Tüketiciyi tüketmekten uzaklaştırmayın, tüketecek tüketici bulamazsanız’

Dediğime değil de, düşündüğüm doğrultuda tüketicilerin hareket ettiğini, etmek zorunluluğu içinde kaldıklarını da tespit ettim.

Değeri, 500 TL başlayan kıyafetleri, değeri 1 Bin TL başlayan ayakkabıları, ederi artık etmesinden çok olan gıda maddeleri üzerindeki fiyat artışına karşı tüketici kesimi de, eskiye dönüş, eskileri yenileme, eskilerden yeni şeyler üretme hareketine girdi.

Eskiden, ayakkabısına bir zarar gelen tüketici tamiriyle uğraşmaz, gider yenisini alırdı.

Eskiden, pantolonun, gömleğin, tişörtün, kabanın, modası geçtiğini düşünen tüketici gider yenisini alırdı.

Eskiden, ekmek yapmak, yoğurt mayalamak, makarna kesmek, soğan, domates, maydanoz, biber dikmek, tavuk beklemek, yumurta beklemek işiyle uğraşmayan tüketici, gider üretilmişini alırdı.

Eskiden, metroya, otobüse, dolmuşa, taksiye binmeyi tercih etmeyen tüketici, kapısının önünden arabasını alır giderdi.

Eskiden, her odaya çeşit çeşit renkte lamba, her odaya televizyon, geceleri balkon, duvar, pencere aydınlatması yapmayı tercih eden tüketici, şimdi tek lamba, tek televizyon ile irade eder oldu.

Eskiden, gündüz ayrı derece de, gece ayrı derece doğalgaz kullanan tüketici, şimdi tek odada, her birlikte yaşamak ve yatmaktan yana hakkını kullanır oldu.

Eskiden, haftanın bir günü şehir dışında serpme kahvaltı, haftanın bir günü de dışarda akşam yemeği yiyen tüketici, kahvaltıyı da, akşam yemeğini de evinde idareli şekilde tüketir oldu.

Eskiden, AVM’ler arasında mekik dokuyan, ilçeler arasında arabasıyla seyri sefa yapan tüketici, evinin cam balkonunda, denizin dibindeki kayalıklarda, parktaki banklarda, sokak lambalarının altında sefa yapar oldu.

Eskiden, kafelerde kahve, kahvehanelerde çay, balıkçı da levrek, ocak başında mangal keyfi yana tüketici, şimdilerde evinin her tarafını keyifli hale getirir oldu.

Eee ne demiş eskiler, ‘Ne kadar ekmek, o kadar köfte’

Tüketici köfte yemekten vazgeçti!

Ekmeği olan düşünsün!