Medya Ege- İzmir’de yaşayan evli İsmail T., İzmir’in meşhur bir hamamına gitti. İsmail T., hamamda tellak Ahmet Y. ile cinsel ilişkide bulunduğu sırada, gelen ihbar üzerine hamama baskı yapan polis iki erkeği ilişkisini tespit etti. İsmail T. hakkında ‘alenen cinsel ilişkiye girmek suretiyle hayâsızca hareketlerde bulunmak’ suçundan yürütülen soruşturma sonunda mahkeme, 5 ay hapis cezası verdi. Daha öncesinden sabıkası bulunmayan İsmail T:’nin cezası ertelenerek, 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildi.

Kocasının yaşadığı olayı ve yargılama sonuçlarını tesadüfen öğrene eşi Saniye T., durumu kabul edemeyerek, eşine karşı boşanma davası açıp, mahkemeye başvurdu. Saniye T., avukatı aracılığıyla açtığı davada, eşi İsmail T.’nin bir başka erkekle ilişkiye girerek zina sunu işlediğini, aile birliğinin temelinden sarstığını iddia ederek, boşanma talebinde bulundu. İzmir 16. Aile Mahkemesi, verdiği kararla Türk hukukunda bir ilke imza attı. Mahkeme, boşanmak isteyen kadının davasını kabul edip, erkeğin erkekle ilişkisini zina sayarak çiftin boşanmasına karar verdi.

Kocadan karara itiraz geldi

İsmail T.,’de avukatı aracılığıyla yaşadığı ilişkinin zina sayılmayacağını, eşini bir başka kadınla aldatmadığını, zinanın unsurlarının olmadığını belirterek yerel mahkemenin verdiği karara itiraz etti. Yargıtay’a taşınan dava ve konusuna Yargıtay 2. Hukuk Dairesi baktı. Yargıtay, erkek erkeğe ilişkinin de bir zina suçu olduğunu kabul ederek yerel mahkemenin verdiği kararı onayladı.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi onama kararıyla 200 yıllık Türk hukukuna yeni bir içtihat kazandırdı. Karardan önce eşlerden birinin davranışının zina sayılabilmesi için kendi isteğiyle karşı cinsinden biriyle cinsel ilişkiye girmiş olması gerekiyordu. Yargıtay’ın onama kararıyla Türk hukukuna, erkek erkeğe ilişki de ilk defa aldatma olarak sayıldı. Daha önceleri aldatma sayılmayan bu durumlarda eşler, ‘haysiyetsiz yaşam sürme’ gibi özel sebebe dayandırarak boşanma davası açabiliyordu.

200 yıllık hukuk değişti

Yerel mahkeme ve Yargıtay’ın onama kararını değerlendiren İzmir Barosu Avukatlarından Varol Turbay, “Osmanlı Mecelle’den sayarsak 200 yıldır uygulanan zina konusundaki kökleşmiş içtihat, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin çok isabetli kararıyla değişti. Buna göre erkek erkeğe cinsel ilişki TMK. 161. maddeye göre zina sayılacak. Bu sosyal alanda çok önemli bir karar. Yargıtay daha önceki kararlarında ters ilişkiyi dahi zina saymıyordu. Ancak bu kararın ülkemiz açısından tsunami etkisi yaratacak/artçı büyük şoklar yaşatacak sonuçları olacak. Örneğin kadın kadına ilişki veya erkek kadın arasındaki normal yoldan olmayan tüm cinsel birlikteliklerin de artık zina sayılması gerekecek. Bu da zina nedeniyle boşanma davalarının ve tazminat davalarının pek çok artmasına neden olacak. Tsunami veya artçı şok dememizin diğer bir nedeni de zina nedeniyle boşanma mal rejimi hakkını azaltıp veya tamamen ortadan kaldırdığından bu davalarda da patlama yaşanacak. Yargıtay bu doğru kararla adeta bir atom bombası patlattı. Sonuçlarını yaşayarak göreceğiz” dedi.