Savaş literatürüne “4. Nesil Savaş veya Hibriyt Savaş” olarak geçen bu savaşın sadece konvansiyonel silahlarla gerçekleşmediğimi, proxy (vekil) terör örgütleri vasıtalarıyla ekonomik ve siber alanda da sürdüğünü açıklayan Bulut, “yakın hedefi toprak işgali olmayan bu savaşın gayesi kaos çıkararak, ülke bütünlüğünü zaafa uğratıp, Türkiye’yi yok etmektir. ABD, Rusya ve İran bu savaş stratejisini çok iyi bilmekte ve bölgede yıllardır proxy-taşeron örgütleriyle üzerimize saldırmaktadır. Genel Başkanımız bu tehdidin farkında olan tek liderdir. Biz de İzmir’deki Türk Milliyetçileri olarak bu savaşa karşı yapılması gerekenlerle ilgili olarak cephe gerisine yönelik çalışmalar yaptık. Konunun uzmanı Akademisyenlerimizle görüştük, bazı öneriler hazırladık” dedi.

Dar görüşlü bir bakış açısıyla ne dünyanın ve bölgemizin ne de ülkemizdeki gelişmelerin algılanamayacağını ifade eden Cumhur Bulut, ‘Hibryt bir savaşın içindeyiz. Bununda farkında olan bir tek lider var o da Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’dir.  Liderimizin son dönemde gösterdiği hassasiyetler ve ortaya koyduğu politikalar dikkatle takip edilmelidir. Bugün yaşadığımız tehlike çok önceden Sayın Bahçeli tarafından görülmüş ve hükümet defalarca uyarılarda bulunmuştur. 

‘Bahçeli Stratejisi’ uygulanıyor

Türkiye’de son dönemde ortaya çıkan siyasi gelişmelere dikkat çeken MHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Cumhur Bulut, şöyle konuştu; “Suriye Operasyonu başladığından bu yana Genel Başkanımızın ifade ettiği uyarılara dikkat çekmek istiyoruz. İçeride milli birlikten taviz vermeyen ‘Bahçeli stratejisi’, Suriye sınırımızın ötesinde güvenli bölge oluşturulması gerektiğini ortaya koyuyordu. Maalesef Türkiye bu gerçeği çok sonra gördü. Fırat Kalkanı Operasyonu, Başika Karakolu ve Musul Harekâtına katılma ısrarımız bunun anlaşılmış olmasının delilidir. Türkiye Bahçeli stratejisini geç kalarak uyguluyor”

Liderimiz Bahçeli ve MHP direniyor

Türkiye olarak maruz kalınan yeni/hibriyt savaşın sadece konvansiyonel silahlarla cephelerde sürmediğini ve çok yönlü mevzilerde devam ettiğinin altını çizen Bulut, açıklamasına şöyle sürdürdü; “Hibriyt Savaş, siber cephesi, medya cephesi, ayrılıkçı cephe, siyasal ve ekonomik istikrarsızlaştırma cephesi gibi bölümlerden oluşuyor. Bu yeni saldırılara karşı ise Bahçeli ve MHP yeni bir siyasi konsept ile karşı koyuyor yani tam manasıyla direniyor.  Bahçeli olmasaydı yaşadığımız savaşın cephelerinden biri olan Alçak Darbe girişiminde çok büyük tehlikeler yaşardık. O’nun ilk andan itibaren ortaya koyduğu dirayet milletimize dayanak oldu. Mensuplarımızın bu “hibriyt-proxy savaşı” iyi kavraması gerektiğini düşünüyorum. MHP ve Onun Lideri kuruluş ve varlık gerekçelerimize uygun bir hareket tarzıyla vatan müdafaasındadır. Düşman tek cephede ve tek silahla saldırmıyor. Bunu her Türk Milliyetçisi çok iyi bilmelidir.”

Acun Yayıncılığı Zarar Veriyor

MHP İzmir İl Başkanı Necat Karataş’ın talimatıyla konuya yönelik çalışmalar yaptıklarını dile getiren Bulut, yeni ve çok yönlü bir savaş olan “Hibriyt Savaş’ta cephe gerisinin çok önemli olduğunu da vurguladı. Savaşın her alanda sürdüğünü hatırlatan Bulut, “magazine dayalı acun yayıncılığı ve dizilerle bu savaşı kazanamayız. Olaylardan bağımsız yayıncılığı çok tehlikeli buluyoruz. Şu anda binlerce askerimiz teyakkuz durumunda, Suriye ve Irak içlerinde göğüs göğüse meşru müdafaa savaşında. Binlerce askerimiz de zırhlı birliklerimizle birlikte sınırlarımızda hazır durumda. Askerimizin ve cephe gerindeki Türk Milletinin maneviyatını yüksek tutmak zorundayız. Siyasi yönetimin zafiyeti sebebiyle birkaç defa uçurumun kenarına getirildiğimiz bu savaş için üzerimize düşeni yapmalıyız. Bu sebeple çeşitli üniversitelerden uzman Akademisyenlerimizle görüşerek bazı öneriler hazırladık. İşte o tekliflerden bazıları;

Cephe gerisinin bu yeni savaşı çok iyi idrak etmesi gerekiyor. Bu konuda çok iyi seviyede bilgilendirme yapılmalıdır.

Cephe gerisinin ve cephelerdeki askerlerimizin moral-motivasyonları çok yüksek tutulmalıdır. 

Kitle iletişim araçları ve yöntemleri bu noktada çok önemli. 

Televizyon ve radyolar için Kamu Spotları hazırlanmalı ve yayınlanmalıdır.

Milli şuur uyandıracak basılı görseller hazırlanmalıdır.

Kanaat önderlerinin fikir ayrılıklarına son verilmelidir.

Cuma Hutbelerinde bu durum önemsenmelidir.

Okullarda bilgilendirici dersler verilmelidir.

İletişim çağında olduğumuzu unutmadan sosyal medya çalışmaları yapılmalıdır.

Milli Birliği zedeleyecek her türlü aşırı davranıştan kaçınılmalıdır.

STK’lar üzerlerine düşen vazifeleri unutmamalıdır.

Mezhep ayrılıkları başta olmak üzere hiçbir şekilde bölücülüğe izin verilmemelidir. İnsanımızı bu tartışmalara çekecek her türlü girişimden uzak durulmalıdır.

Umumi buluşma noktalarında bilgilendirici afişler hazırlanmalı, bu noktada STK’lar teşvik edilmeli ve üzerlerine düşen vazifelerin yerine getirilmesi sağlanmalı.

Bilgi; Bu konu için:

Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyelerinden 12 uzman,

3 Güvenlik Danışmanı,

Ve 1 Emekli Büyükelçi ile görüşülmüştür.